Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/21203 Esas 2011/26949 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular hakkında bonoya dayalı olarak takip yapılmış; 10 örnek ödeme emri tebliği üzerine, borçlular yasal süre içinde icra mahkemesine verdikleri itiraz dilekçesinde takip dayanağı bononun sonradan alacaklı tarafından doldurulmak suretiyle haksız olarak takibe konu edildiğini ve herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ayrıca bonodaki M. G. isminin de sonradan eklenerek şahsen borçlu hale getirilmeye çalışıldığını ileri sürmüşlerdir.
HUMK"nun 314 - 316 - 317. maddeleri gereğince, usulüne göre açılmış bir sahtecilik davası sırasında senedin bilirkişi marifeti ile incelenmesine ve olaydan haberdar olanların dinlenmesine karar verildiği takdirde, senet o dava sonunda verilecek hükme kadar hiçbir işleme esas tutulamaz. Ancak ceza davasının açılmış olması, kişisel hak bakımından davaya müdahale olunarak senedin iptali istenmedikçe, hukuk davasına ve icra takibine doğrudan etkili değildir.
Olayda, senetle ilgili olarak Çankırı 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nde 01.10.2010 tarihinde alacaklı (sanık) A. A. hakkında "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçundan dolayı açılan ceza davası neticesinde, bu mahkemece, 22.12.2010 tarihinde resmi evrakta sahtecilik suçundan yargılama yapılmak üzere yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/194 esasına kaydedildiği görülmektedir. 24.05.2011 tarihli celsede icra mahkemesince, sahtecilik suçuna ilişkin Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/194 esas sayılı dosyası incelenmiş, müştekinin (katılanın) şikayet dilekçesini tekrar ettiği, sanığın savunması ile şikayetçinin ve tanık H. B.."in ifadelerinin alındığı, diğer tanıkların ifadelerinin tesbiti için Çankırı Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimatın beklenmesine karar verildiği ve davanın halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
Borçlunun temyiz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18.10.2011 tarih ve 2011/194 esas, 2011/1053 karar sayılı kararı ile takip dayanağı senet yönünden alacaklı (sanık) hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, anılan davanın icra takibi bakımından bekletici mesele olarak kabulü ile sonucuna göre işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.