Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3138
Karar No: 2017/2652
Karar Tarihi: 04.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/3138 Esas 2017/2652 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/3138 E.  ,  2017/2652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 15/05/2014 gün ve 2011/529-2014/322 sayılı kararı bozan Daire"nin 23/12/2015 gün ve 2015/7848-2015/13777 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili asıl davada, müvekkili ... Holding bünyesinde bulunan ... Sanayi İşletmesi (...)"a ait hammadde, yarı mamul, mamul ve yedek parçalarının Özelleştirme Yüksek Kurulu"nun 27.05.2004 tarih ve 2004/45 sayılı kararı ile dava dışı ... San. Tic. A.Ş"ye satışının yapıldığını, satışa ilişkin sözleşmenin davalı tarafından davacı şirket genel müdürü sıfatıyla imza edildiğini, sözleşmeye temerrüt tarihinden itibaren faiz ödeneceğine dair herhangi bir hüküm konulmadığını, sonradan 01.02.2005 tarihinde ve geriye dönük olarak faiz kararlaştırıldığını, ancak bu kez kararlaştırılan faiz oranının yasa ile belirlenen faiz oranının altında kaldığını, bu nedenle belirtilen dönem ve müteakip dönemler için faiz farkından mütevellit oluşan zararın karşılığı 50.000 TL"nin davalının kusuru nedeniyle zararın ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 30/07/2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, dava değerini 730.408,35 TL"ye yükseltmiştir.
    Birleşen davada, asıl davadaki iddialarını tekrarlayarak müvekkili kurum zararının bilirkişi raporu ile 1.414.927,44 TL olarak tespit edildiğini, bu miktar kurum zararından asıl dava davalısı ... yanında diğer davalıların da sorumlu olduğunu ileri sürerek tahsilde tekerrür olmamak üzere bu miktar paranın davalılardan müteselsilen yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, asıl ve birleşen davanın zamanaşımından ve esastan reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın zamanaşımından reddine dair verilen kararın davacı vekili ile davalı ... dışındaki davalıların vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Uyuşmazlık konusu davalı ... hakkında kesinleşen .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21.06.2011 tarih 2011/269 E. 2011/668 K. sayılı kararında eylem 5237 sayılı TCK"nun 257/1. maddesi uyarınca görevi kötüye kullanmak suçu olarak kabul edilmiştir. Anılan ceza mahkemesi kararı uyarınca TBK"nun 74. maddesi hükmü bakımından yapılan maddi olay belirlemesi hukuk hakimini de bağlayacak olup, aynı kanunun 72/1. maddesi uyarınca uyuşmazlığa uygulanacak zamanaşımı bakımından 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesi gereği zamanaşımı süresinin 8 yıl olarak kabulü gerekeceğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.12.2015 tarih 2015/7848 E. 2015/13777K. sayılı bozma ilamının (2) ve (3) nolu bentlerinin kaldırılmasına ve işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl dava, genel müdür yardımcısı olan davalı aleyhine açılan sorumluluk davasıdır. Davalı, Özelleştirme Kanunu kapsamında özelleştirilmesi yapılan ... Sanayi İşletmesi"nin özelleştirme çalışmaları sırasında Özelleştirme mevzuatı uyarınca kendisinin sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca kendisine verilen görev doğrultusunda protokolü yaparak yönetim kurulunun onayına sunduğunu ve yönetim kurulunun da 08.02.2005 tarihli kararı ile onayladığını, bu suretle görevinin sona erdiğini savunmuştur. Kesinleşen ceza mahkemesi kararında davalı tarafından yapılan sözleşmede 13.08.2004 tarihinden itibaren faiz kararlaştırılmaması, bu protokol zamanında infaz edilmeyerek 4 ay 21 gün bekletilmesi ve KDV"nin gecikmeli olarak tahsil edilmesinden dolayı davalının mahkumiyetine karar verilmiştir. Mahkemece, KDV"nin geç tahsil edilmesi dışındaki eylemler yönünden davalının sorumlu olduğu kabul edilmiş, ancak davacı taraf KDV’ye ilişkin hüküm yönünden kararı temyiz etmemiştir.
    Davalı, davacı şirketin 01.11.2004 tarih 868 nolu “... İşletmesi Varlık Satış Sözleşmesi"nin 6. maddesine istinaden ... işletmesinde mevcut hammadde, yarı mamul ve mamul stokları, sarf malzemesi nitelikli varlıklar, işletme malzemeleri, stoklar yedek parçalar ile üretim faaliyetinde kullanılan tüketim malzemelerinin Holdingimiz tarafından alıcıya satılmasını teminen satış şartlarını belirlemek ve sözleşmeyi imzalamak üzere Holdingimiz Genel Müdür Yardımcısı ..."nun yetkili kılınmasına...” şeklindeki kararı ile görevlendirilmiştir. Bu görev kapsamında 01.02.2005 tarihinde protokolü akdetmiş ve dosyada mevcut 07.02.2005 tarihli yazı uyarınca yönetim kurulunun onayına sunmuş ve yönetim kurulu da 08.02.2005 tarihinde onaylamıştır. Davalıya verilen görev belgesinde yapılacak protokolde gösterilen bedelinin tahsili ve ifasının takibi ile ilgili bir görev tanımlanmamıştır. Dosyada başka bir görev belgesine de rastlanmamıştır.
    Ayrıca davacı, davalının 13.08.2004 tarihinden itibaren faiz talep etmesi gerektiği halde bu tarihten itibaren faiz ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırılmaması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de 01.07.2004 tarihinde teslimi yapılan demirbaşların bedeli olarak kararlaştırılan 3.454.650.478.751 TL bedelin evvela 13.08.2004 tarihinde peşin olarak ödenmesi kararlaştırılmış, ancak bu tarihte ödenmemesi üzerine yine genel müdür imzası ile yazılan 15.10.2004 tarihli yazıda dava dışı ... Yapı AŞ"ne bu kez bedelin 28.10.2004 tarihine kadar peşin ödenmesi, şayet peşin ödenme imkanı yoksa vadeli şatış şartlarının görüşülmesi için müracat edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu alınıp bu rapora itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak davalı vekili bu rapora karşı ciddi itirazlar ileri sürmesine rağmen mahkemece itirazları karşılayacak ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınmayıp davalı vekilinin itirazları değerlendirilmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece ceza mahkemesince kesinleşen ve hukuk hakimini bağlaması gereken hususlar, davalıya verilen görevin kapsamı, davalının dava konusu sözleşmeyi imzaladıktan sonra yönetim kurulunun onayına sunması ile kendisine verilen görevin sona erip ermediği, sözleşmenin yönetim kurulunca onaylanmasından sonra bu sözleşmenin 22.06.2005 tarihine kadar muhasebeye sunulmaması nedeniyle sözleşme uyarınca dava dışı ... AŞ"den talep edilebilecek yükümlülükler dışında davalıdan tahsili gereken bir zararın oluşup oluşmadığı, ayrıca sözleşmenin ifasını takip yükümlülüğü olup olmadığı, davacı davalı tarafça imzalanan sözleşme nedeniyle 13.08.2004 tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de davalı şirketin dava dışı ... A.Ş"ye gönderdiği yukarıda anılan yazılar gözetildiğinde davalının kusuru bulunup bulunmadığı, kusuruyla davacıyı bir zarara uğratıp uğratmadığı hususlarında ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunun tekrarı mahiyetindeki bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak ehil bilirkişi heyeti marifetiyle yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp mahkemece verilen asıl kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma sebep ve şekline göre birleşen davaya yönelik davacı ve mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 23.12.2015 tarih 2015/7848 E. 2015/13777K. sayılı bozma ilamının (2) ve (3) nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, işin esasına ilişkin temyiz incelemesinin yapılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya yönelik davacı ve mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 04/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi