Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2800
Karar No: 2010/6140
Karar Tarihi: 16.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2800 Esas 2010/6140 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2800 E.  ,  2010/6140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen de karar verilmesine yer olmadığına dair Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.12.2009 gün ve 797/489 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde ada ve parsel numarası gösterilen 11 parça taşınmazın tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında dava konusu taşınmazlardan 8559, 8598 ve 8759 parseller hakkındaki davayı atiye terk ettiğini ileri sürmüştür.
    Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera niteliğindeki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, önceki kararda, 8559, 8598 ve 8759 parseller hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6871 ve 11570 parsellere yönelik davanın reddine, kalan 6 parça taşınmaza ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece, araştırma eksikliğine değinilerek bozma sevk edilmiştir. Mahkemece, bu kez, 8559, 8598 ve 8759 parseller hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 9074 parsel hakkındaki davanın kısmen, diğer parseller hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümleri davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu parsellerden 6871 parsel, 12.01.2000 tarihinde hükmen, diğer parseller, 03.05.1996 tarihinde kadastro yoluyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
    Dava; belirtme öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 46. maddeleri uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak 8 parça taşınmaz hakkında davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlar, 4753 sayılı Kanun uyarınca yapılan toprak tevzi çalışmaları sonunda Hazine adına oluşturulan 31.07.1963 tarihli tapu kayıtlarına dayanılarak tespit ve tescil edilmiştir. Bozma ilamında, taşınmazların çevresinde bulunan parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları, belirtmeye esas tapu ve vergi kayıtları ile varsa hüküm dosyalarının istenilerek keşif sırasında uygulanması ve taşınmazların niteliğinin belirlenmesi gerektiğine işaret edilmiş ise de bir kısım taşınmazların çevresinde bulunan vergi kayıtları ile hüküm dosyaları getirtilmemiş, dava konusu parseller yönünü nasıl gösterdiği üzerinde durulmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu 6871 parselin çevresinde bulunan 6396, 6397, 6398 ve 6870 parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri ile belirtmelerine esas 1937 tarih 2625 sayılı vergi kaydı, dava konusu 7511 parselin çevresinde bulunan 7510, 7512 parsellere ait hüküm dosyaları ile 7539 parselin belirtmesine esas, 1937 tarih 2422 sayılı vergi kaydı, dava konusu 8314 parselin çevresinde bulunan 8313, 8315, 8316, 8317 ve 8390 parsellerin tapu kayıtları ve kadastro tutanakları, varsa dayanak belgeleri ile 8315 ve 8316 parsellerin belirtmesine esas 1942 tarih 54 ve 59 sayılı vergi kayıtları, 9074 parselin çevresinde bulunan 9076 parsel ve 9082 parsellere ait hüküm dosyaları ile 9072 ve 9085 parsellerin belirtmesine Esas 1937 tarih 2911 ve 2926 sayılı vergi kayıtları, yine dava konusu 6842 parsele komşu 6656 ve 6789 parseller hakkındaki hüküm dosyaları ile 6654 parselin belirtmesine Esas 1937 tarih 3626 sayılı vergi kaydı, 8581 parselin çevresindeki 8579, 8582, 8634, 8635, 8637, 9082 ve 9083 parsellere ait tapu kayıtları ve kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri ile 8580 parsel hakkındaki hüküm dosyası ve 8636 parselin belirtmesine esas 1937 tarih 2786 sayılı vergi kaydı, dava konusu 11570 parsele komşu 11569, 11571, 11574 parseller ile çevresindeki mera parsellerine ilişkin mera sicil kaydı ile tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgeleri ve 11575 parsel hakkındaki hüküm dosyalarının eksiksiz olarak getirilmesi, HUMK. nun 259. maddesi hükmü uyarınca; dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması aynı Kanunun 258. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkların davetiye ile çağrılması, öncesinin kadim mera niteliğinde olup olmadığı hususu araştırılırken yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, yerel bilirkişi ve tanıkların komşu köylerden seçilmesi, öğretim üyesi seviyesinde Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünden bir ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ile bir jeologdan oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle taşınmazların niteliğinin ve kullanım süresinin belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, beyanlar arasında aykırılık çıktığı taktirde aynı Kanunun 265. maddesi hükmü nazara alınarak giderilmesine çalışılması, taşınmazların tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihlerinin ayrı ayrı belirlenerek belirtme tarihinden geriye doğru davacı ve önceki zilyetleri lehine edinme koşullarının oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulması, temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere HUMK. nun 366. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazlar ve çevresinin resimlerinin çektirilip mahkeme hâkimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra mevcut ve elde edilecek tüm deliller toplandıktan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün kabule ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi