Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/14534 Esas 2010/805 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/14534
Karar No: 2010/805
Karar Tarihi: 21.1.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/14534 Esas 2010/805 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/14534 E.  ,  2010/805 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, izin, ulusal bayram ve
    genel tatil alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı 1999/Ekim-16.09.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, sigorta primlerinin eksik yatırıldığını, davalı işverene hizmet tespiti davası açacağını söylemesi üzerine iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ve genel tatil alacağı talebinde bulunmuştur.
    Davalı işveren davacının 1.5.2004-5.9.2006 tarihleri arasında çalıştığını sigorta primlerinin düzenli olarak yatırıldığını, iş sözleşmesini davalının haksız olarak sona erdirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davacının 1.5.2004-5.9.2006 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığı kabul edilerek alacakları hüküm altına alınmıştır.
    Davacı davalı işyerinde 1999 yılında çalışmaya başladığını belirtmektedir. SSK hizmet cetveline göre davacının işe girişi ise 1.5.2004 tarihidir. Mahkemece davacı tanıklarının bordro tanığı olmadığı belirtilerek dinlenmemesi hatalıdır. Davacının tanıkları dinlenerek davacının hangi tarihte işe başladığı açıkça sorulmalıdır. Tanık beyanları ve davacının işyeri şahsi dosyasındaki belgeler ve işe giriş-çıkış belgeleri birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının hizmet süresi tespit edilmeli ve buna göre yeniden kıdem, ihbar, izin ve genel tatil alacağı hesaplanmalıdır.
    3-Yıllık izin ücreti bakımından uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bununla birlikte kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur, ancak faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
    Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2007/ 30158 E, 2008/ 28418 K.). O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
    Somut olayda davacının izin ücreti alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmiştir. Dairemizce, yıllık ücretli izin alacağı geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmediğinden yasal faize hükmedilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.