Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/2485 Esas 2018/9487 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2485
Karar No: 2018/9487
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/2485 Esas 2018/9487 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2018/2485 E.  ,  2018/9487 K.

    "İçtihat Metni"

    Hırsızlık suçundan sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b maddesi gereğince 2 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Şişli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2007 tarih, 2006/1302 Esas ve 2007/351 sayılı Kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı"nca verilen 18.11.2015 tarih ve 94660652-105-34-10234-2015-23959/75653 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25/12/2015 tarih ve 2015/381952 sayılı ihbarnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    MEZKUR İHBARNAMEDE:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan "Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    DOSYA İNCELENEREK GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Şişli 6. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 29/03/2007 tarih, 2006/1302 Esas ve 2007/351 sayılı Kararının CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA,
    Bozma uygulamaya yönelik olduğundan aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca, hüküm fıkrasından “5237 sayılı Yasa"nın 53/1-a, b, c, d maddesindeki haklarından cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-e bendindeki hakkından ise koşullu salıverilmeye kadar yasada yazılı olduğu şekliyle yoksun kılınmasına” cümlesini ihtiva eden bendin çıkartılmasına, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26/10/2010 gün, 144-213 Esas ve Karar sayılı ilamında ayrıntıları ile açıklandığı üzere belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma başlığı altında güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş olan hak mahrumiyetleri, mahkumiyetin doğal sonucu olduğundan, kararda gösterilmemiş olsa ve aleyhe temyiz bulunmasa bile sanık açısından kazanılmış hakka konu olamayacakları, başka bir anlatımla aleyhe bozma yasağı kapsamından değerlendirilemeyeceklerinden, çıkartılan bendin yerine, “Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanığın TCK"nın 53/1. bendinde düzenlenen haklardan Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilerek yoksun bırakılmasına,” bendinin eklenmesine,
    İnfazın bu şekilde yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.