16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4243 Karar No: 2018/4895 Karar Tarihi: 06.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4243 Esas 2018/4895 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi'nde görülen bir davada sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçuyla suçlu bulunduğunu ve TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verildiğini belirtmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hüküm temyiz edilmiş, ancak temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedilmiş ve yapılan incelemede yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği gibi nedenlerle temyiz davası esastan reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddelerinden bahsedilmektedir. TCK 314/2 suçun unsurlarını, 3713 sayılı Kanunun 5/1 ise örgütlü işlerin suç oluşturduğunu belirtmektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/4243 E. , 2018/4895 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.