BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 Esas 2019/627 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/153
Karar No: 2019/627
Karar Tarihi: 12.06.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 Esas 2019/627 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/153 Esas
KARAR NO : 2019/627
DAVA : Hissenin (Limited Şirket Hissesinin) Tespiti
DAVA TARİHİ: 11/07/2019
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının iş kurma isteği üzerine biriktidiği kıymetli eşyaları davalıya verdiğini, davalı müvekkili adına şirketi kurup işleteceğini, kar edersek bundan pay vereceğim dediğini kardeşlerinin de kıymetli eşyalarda hakkı olduğunu bildiğini söylediğini, buna rağmen şirketi kendi adına kurduğunu, müvekkilinin davalının bu sözlerine inanarak arkadasını aramadığını, müvekkilinin zaman zaman şirketin ne durumda olduğunu davalıya sorduğunu, davalının kaçamak cevap verdiğini, müvekkilinin davalıya kendisine verdiği sözleri hatırlatarak hisseleri kendi üzerine yapmasını istediğini, bu talebi üzerine müvekkili ile davalının tartıştığını, netice itibariyle kuruşuş sermayesinin tamamının müvekkili tarafından verilen şirketin davalının %98.75 oranında hissedar olduğu şirkete davalının sahibi olduğu tüm hisselerinin müvekkiline ait olduğunun tespitine ve müvekkili adına tesciline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline 2003 yılında verdiği altınların değerinin parasal karşılığının -----------TL ye tekabul ettiğini buna karşılık sermayesi 3.000.000,00 TL olan şirket hisselerini talep ettiğini, müvekkili ile davacı olan annesi arasında bu zamana kadar bu altınların iadesi yahut akıbeti konusunda herhangi uyuşmazlık olmadığını, dava dışı kardeşinin evine yerleştikten sonra ortaya çıktığını, bu konuda müvekkilinin kardeşinin müvekkilini tehdit ettiğini, huzurdaki davanın davacının iradesinin bir tezahürü olmayıp müvekkilinin mal varlığına haksız şekilde el uzatmak isteyen kardeşinin annesine yaptığı bir baskının sonucu olduğunu, müvekkilinin annesinden altınları borç aldığını ve hiçbir surette şirket hissesi tahsis edeceğini taahhüt etmediğini belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava dış şirkete ait sicil kaydı çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı -------------- davalı adına kayıtlı hisselerin davacıya ait olduğunun tespiti talepli açılmıştır.
Ön inceleme aşaması tamamlanmadan davalı ve davacının 20/06/2018 tarihli sulh protokolünü ibraz ettikleri, bu sulh doğrultusunda karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin--------- E sayılı dosyası üzerinden yapılan ilk yargılamada,---------tarihli kararla sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, davacının kararı istinaf etmesi üzerine, mahkememizin anılan kararı İstanbul BAM, 12. HD.nin ----------K sayılı kararla, sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle isabetli olarak kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı üzerine mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilen dosyada, harç eksikliği tamamlanmış; harca esas değere göre 6545 sayılı yasanın 45. Maddesi ile değişik 5235 sayılı yasanın 5. Maddesine göre dosya heyetçe görülen işlerden olmakla, dosya heyete tevdi edilmiştir.
Sulh protokolü incelendiğinde, protokolün sulh müessesesinin düzenlendiği HMK.nun 313 vd maddelerine uygun olduğu, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildikleri hisseler üzerinde anlaşmaya vardıkları anlaşılmıştır.
HMK.nun 315. Maddesinde belirtildiği üzere sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Taraflar açıkça sulh protokolüne göre karar oluşturulmasını talep etmiş olup, talep yerinde görülerek aşağıdaki şekilde protokole uygun karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Taraflar arasındaki ------- tarihli sulh sözleşmesi hükümlerine göre;
1----------- sicil no ile kayıtlı ----------- (beheri 25 TL değerinde olan) -------- paydan oluşan toplam hissesinin davalıya ait olan 155.235 paydan karşılanmak üzere, davacının şirkette %85 oranına karşılık gelen 133.620 payla hissedar olmasına;
2-Hükmün kesinleşmesinden itibaren gerekli devir dahil tüm gerekli işlemlerin 15 gün içinde gerçekleştirilmesine;
3-Davacının kısmen feragatı ile davalının şirkette %13,75 oranına denk gelen 21.615 pay ile hissedar olmasına;
4-Hisse devri için yapılacak tüm masrafların davalı tarafça karşılanmasına;
5-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti talebi bulunmadığına;
6-Görülmekte olan tüm yargılama giderlerinin davalı tarafça karşılanmasına;
7-Hükmün kesinleşmesinden sonra, sulh sözleşmesinde yer alan hissedarlık durumlarının sağlanması için gereken iş ve işlemlerin yapılmasına gecikmeye sebebiyet veren tarafın, cezai şart olarak karşı tarafa ------------TL ödemesine,
8-Taraflar arasındaki 20/06/2018 tarihli sulh sözleşmesinin HMK.nun 315/2 maddesi uyarınca mahkememizce aynen onaylanarak TASDİKİNE;
9- Alınması gerekli --------TL harçtan davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan ---------- TL harcın mahsubu ile bakiye 22.432,52 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
10- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40 TL. başvurma harcı, 66.276,55 TL peşin harcın toplamı olan 66.307,95 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 164,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
12- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
13- Tarafların karşılıklı vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/06/2019

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.