Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Diyarbakır merkezde suç tarihi itibariyle yaz saati uygulaması da dikkate alınarak güneşin saat 04.52 de doğduğu, bir saat öncesinin saat 03.52 olduğu ve 03.52 den sonraki zaman diliminin gündüz vakti olduğu, eylemin saat 04.00 sıralarında gerçekleştiğine ilişkin müşteki beyanlarına göre suçun gündüz vakti işlendiği kabul edilerek yapılan incelemede, Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği 22.02.2010 ile ikinci suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla ikinci suçun işlendiği 19.11.2012 tarihleri arasında zamanaşımı süresinin durduğu belirlenerek yapılan incelemede, Suç tarihinde 12-15 yaşları arasında olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 31/2 ve 116/1, 31/2 maddelerinde tanımlanan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre suç tarihi olan 15/06/2008 tarihinden inceleme tarihine kadar, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 66/2. ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık olağanüstü zamanaşımının geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.