(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/6175 E. , 2020/101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 155 ada 1 parsel sayılı 11139,55 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfı ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı 01/10/2015 tarihli dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, Merkez ilçe, ... köyünde bulunan 155 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığı yönündeki 04/09/2015 askı tarihli tespitin iptalini ve yaklaşık 12 dönümlük kısmın Seyit Ali oğlu İbrahim mirasçıları adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulü ile;
1-... ili, Merkez ilçesi ... köyü ... mevki 155 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptaline,
2-... ili, Merkez ilçesi, ... köyü ... mevki 155 ada 1 parselin 1.1139,55 m2 yüzölçümü ve bahçe vasfıyla taşınmazın tamamı dava dosyası içerisinde bulunan Mehmet ve Fatma dan olma İbrahim"e ait veraset ilamında olduğu gibi 20 pay kabul edilerek;
2 payın Rasim oğlu 1953 d.lu. İbrahim ..."e,
2 payının Rasim kızı 1955 d.lu. Hüsniye ... ..."a,
2 payının Rasim kızı 1959 d. lu Şükriye ....
2 payının Rasim kızı 1962 d.lu. Şükran ... ,
2 payının Rasim kızı 1969 d.lu. Nuran ...a
5 payının Osman oğlu 1951 d.lu. Salih ..."e,
5 payının Osman kızı 1954 d.lu. Mürüvvet ...adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
... köyünde ilk tesis kadastro çalışması 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 04.08.1971 tarihinde başlamış 12.08.1973 tarihinde bitirilmiş ve itiraz edilmeyen parseller 22.09.1973 tarihinde kesinleşmiştir.
Yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5. maddesine göre yapılan orman kadastro çalışmaları 04.09.2015 ila 05.10.2015 tarihleri arasında 30 günlük askı ilanına çıkarılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, kök muris İbrahim mirasçıları arasında 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşullara uygun olarak zilyed edildiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, mahkemenin 2016 yılında yaptığı keşif sonunda orman bilirkişi Mustafa Sungur tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazın yalnızca 1959 tarihli memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış ancak rapora ekli memleket haritası renksiz olup, kadastro paftasıyla da ölçekleri eşitlenip birbirine aplike edilmemiş ayrıca dava tarihinden 20 yıl öncesini gösteren memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde araştırma yapılmadan karar verilmiş olup bu yönüyle rapor hükme yeterli bulunmamaktadır.
O halde; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri kapsayan en eski ve tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile keşifte uygulanan 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı olan hava fotoğrafları ve 1959 tarihinden sonra çekilmiş hava fotoğrafı ve memleket haritası var ise bunların da bulunduğu yerden getirtilerek dosya içerisine konulduktan sonra, memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planı önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ile hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapacak jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dosya kapsamında yer alan harita ve fotoğraflar, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1/6/1988 gün ve 31/13 E-K.; 14/3/1989 gün ve 35/13 E-K. ve 13/6/1989 gün ve 7/25 E-K. sayılı kararlarıyla iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu bilirkişiler eliyle yerine uygulanarak tahdit haritasıyla irtibatlı, kroki düzenlettirilmeli yine taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ve hava fotoğrafı ölçeğine (kadastro paftası yok ise, çekişmeli taşınmazların ölçekli krokisi), yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine15/01/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.