Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı şirket tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Borçlular tarafından yasal süresinde icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesinde borç aslı 6.000,00 TL"nin 4.500,00 TL"sinin ödendiği ve ayrıca işlemiş faiz oran ve miktarına karşı çıkılmış, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle mahkemeye başvurulmuştur.
Borçlu tarafından anılan borca karşılık olarak banka kanalıyla ve ayrıca elden ödemeler yapıldığı savunulmakta ise de, anılan banka hesap ekstresinin incelenmesinde takip konusu senede ilişkin ödeme yapıldığına dair bir ibare yoktur. Alacaklı tarafın da bu yönde bir kabulü bulunmamaktadır. Borçlu tarafından ödeme iddiası İİK"nun 68/1. maddesindeki belgelerle ispatlanamamıştır.
Dairemizce verilen bozma kararından sonra alınan bilikişi raporunda; senede ilişkin yapıldığına dair bir açıklama taşımayan 1.000 TL tutarında bir ödeme ile takipten sonra icra müdürlüğüne yapılan 1.700 TL tutarlı ödemenin takip konusu borçtan mahsup edilerek, kalan borç tutarının tespit edildiği ve mahkemece alınan bu rapor ile sonuca gidildiği görülmekte ise de, alınan bu rapor da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Borçlunun itiraz ettiği kısma yönelik ödeme itirazını yasada öngörülen belgelerle ispatlayamadığı ve takipten sonra icra müdürlüğüne yapılan ödemelerin ise icra müdürlüğünce nazara alınacağı, kabul edilerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.