20. Hukuk Dairesi 2017/3166 E. , 2017/6494 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekilinin 02/03/2015 havale tarihli dilekçesinde; müvekkilinin apartman yöneticiliğini aldığı Yönetim Kurulu kararı ile apartman sakinlerinin ne kadar yakıt parası ödeyeceklerini belirlediklerini, yönetim kurulu kararına göre apartman sakinlerinden davalının 2012, 2013, 2014 yılları ait yakıt giderlerinin bir kısmını ödediğini, bir kısmını ödemediğini, müvekkilinin apartman yöneticiliği tarafından davalı aleyhine sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, 2012 ve 2013 yıllarına ait ödenmeyen yakıt bedellerinin 1.625,00.-TL talep edildiğini, takip nedeniyle ödeme emrinin davalıya 23/05/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının bu takibe 23/05/2014 tarihinden itiraz ettiğini, davalının 2014 yılına ait 865,00.-TL tutarındaki yakın bedelini de ödemediğini, davalıya apartman yönetimi tarafından bir çok uyarılara rağmen yakıt borcunu ödemediğini belirterek davalının 2012 ve 2013 yılına ait 1.625,00.-TL, 2014 yılına ait 865,00 olmak üzere toplam 2.490,00.- TL yakıt bedelinin apartman yönetim kararı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istenilmiş, mahkemece; davacı vekili dava dilekçesi ve ekinde sunmuş olduğu apartman yönetim kurulu karar defteri ile 2012-2013 ve 2014 yıllarına ait yakıt bedelinin 1/3"lük kısmının ödenmiş olduğunu kalan kısmının ödenmediğini beyan ettiği, davalının da 2012-2013 ve 2014 yıllarına ait yakıt bedelinin 1/3"lük kısmının ödediğini kalan kısmını ödemediğini ikrar ettiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile 2490 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
1-Mahkemece her ne kadar davalının yakıt bedelinin 1/3"lük kısmının ödediğini kalan kısmını ödemediğini ikrar ettiği gerekçesi ile hüküm kurulmuşsa da bilirkişi incelemesi ile davalının sorumlu olduğu miktar hesaplattırılarak duruma göre karar verilmesi gerekirken bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesi,
2-Anayasanın 138 ve 141. maddeleri uyarınca hakimler, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Yine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanunun 297. maddesinde de verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları
-2- 2017/3166-2017/6494
hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.” şeklinde ifadesini bulmuştur. Karar yukarıda belirtilen hukuki hükümlere göre gerekçelendirilmeli, tarafları iddia ve savunmasına göre maddi olay saptanmalı, hukuki nitelendirme ve uygulanacak hukuk kuralları belirlenmeli, deliller tartışılmalı, kurallar olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Usule aykırı olarak gerekçesiz karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.