12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2951 Karar No: 2019/10994 Karar Tarihi: 26.11.2019
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2951 Esas 2019/10994 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, idaresindeki kamyonet ile gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı bölünmüş eğimli caddede giderken seyrine göre solundan orta refüjden kaplamaya inerek yolun sağına geçmek isteyen koyu renk kıyafetli mağdura çarparak ölümüne tali kusurlu şekilde sebep olduğu için taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın asli kusurlu olduğunun yanlışlıkla yazılmış olmasından dolayı bozma nedeni yapılmamıştır. Sanığın müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, erteleme kurumunun gözönüne alınmadığına, katılanların vekilinin sanığın tali kusurlu kabul edilerek alt sınırdan ceza tayin edilmesine, raporların hatalı olduğuna ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak hükümde adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısı belirtilmeyerek, TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edildiğinden, hüküm BOZULMUŞTUR. Hükümde yer alan kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 85/1, 62/1, 50/
12. Ceza Dairesi 2018/2951 E. , 2019/10994 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Taksirle öldürme Hüküm :TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın idaresindeki kamyonet ile gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı bölünmüş eğimli caddede giderken seyrine göre solundan orta refüjden kaplamaya inerek yolun sağına geçiş yapmak isteyen koyu renk kıyafetli mağdura çarparak ölümüne tali kusurlu şekilde sebep olduğunun bilirkişi raporlarıyla da tespit olunduğu olayda, mahkemece de sanık hakkında asgari hadden ceza verildiği de dikkate alındığında gerekçeye sanığın asli kusurlu olduğunun sehven yazıldığı kabul edilerek bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, erteleme kurumunun gözönüne alınmadığına, katılanlar vekilinin sanığın tali kusurlu kabul edilerek alt sınırdan ceza tayin edilmesine, raporların hatalı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısı belirtilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (5) nolu fıkrası çıkarılarak yerine “Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, sanığın dosyaya yansıyan kişiliği,sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 605 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince bir gün karşılığı adli para cezasının 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle , sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.