Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık ...’nın duruşmada bildirdiği en son adresinden farklı olan MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligat usulsüz olduğundan öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu belirlenerek,dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Sanıklar hakkında TCK’nın 62. maddesi uygulanırken yapılan hesap hatası sonucu fazla ceza tayini ve TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ... ve ...’nin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen hükümlerin açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “ uygulamaya göre sonuç cezanın 2 yıl 2 ay 7 gün hapis ve 7.500 TL adli para cezası olarak belirlenmesine”; ve “ TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması” suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.