Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının aleyhine sayılı dosyasıyla bir kısım aylara alt mantolama bedeli, onarım bedeli ve apartman aidatı borçlarının tahsili amacıyla; 12.02.2015 tarihi itibariyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine bahsi geçen icra takibinin durdurulduğunu ve buna bağlı olarak bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalının hem mantolama ve onarım bedellerini hem de apartman aidatlarını zamanında ödememekle alacaklı konumundaki müvekkilini zarara uğratmak, hem de icra takibine haksız olarak itiraz etmekle alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak gayesini taşıdığını, davalı tarafın ödemekle yükümlüğü olduğu mantolama, onarım bedelleri ve apartman aidatları gibi giderlerin Kanun gereği kat maliki olması sıfatıyla kendisine yüklendiğini, Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi 1. fıkrasında yer alan "Kat maliklerinden her biri, aralarında başka türlü anlaşma olmadıkca kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi ailelerine va bunlar için toplanacak avansa eşit olarak ana gayrımenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür." hükmünün amir olduğunu ve devamla aynı maddenin 2. fıkrasında da "gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına bu kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekte yükümlüdür." hükmüyle zamanında ödenmeyen giderler için aylık %5 oranında gecikme tazminatı ödenmesi yükümlülüğü getirildiğini, buna göre davalıdan ödenmeyen her aya ilişkin mantolama ve onarım bedelleri ve apartman aidatları için talep edilen aylık % 5 gecikme tazminatının yerinde olduğunu ve davalının bu orana ve miktarına yönelik itirazının da iptalinin gerektiğini, her ne kadar davalıdan talep edilen gecikme bedeli temerrüt faizi olmayıp, gecikme tazminatı ise de davalı tarafın temerrüdün gerçekleşmediğinden bahisle yapmış olduğu itirazının da yerinde olmadığını, davalının borcun kaynağı olan toplantı duyurularından ve kararlarından haberdar olduğunu, davalının yükümlülüğünü yerine getirip davacı müvekkiline adres bildiriminde bulunmamış ise de davacı müvekkilinin tamamen kendi imkanlarıyla davalı tarafın adresini tespit ettiğini ve bu adrese yapılan tebligatların davalı tarafından tebellüğ edildiğini, diğer taraftan gerek kat malikleri olağan genel kurul toplantı duyuruları gerekse olağanüstü genel kurul toplantı duyuruları ve kararlarının yazılı olduğu tebligatların davalının dönem kiracısı bulunan

kişiye de imza karşılığı teslim edildiğini ve yine tebligatın bir örneğinin apartman girişinde bulunan ilan tahtasına asıldığını, ayrıca tarafından 15.06.2011 tarihi itibariyle davalı tarafa borç durumunu bildirir bir yazının da gönderildiğini, davalı tarafın haksız itirazları nedeniyle davalının asıl alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini, davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece; davacının apartman yönetimi, davalının kat maliki, dava konusunun ise apartman aidatları ile apartmana yaptırılan mantolama ve onarım bedeli tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi hükmüne göre bu yasadan doğan anlaşmazlıkların, değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, mahkememizin görevli olmadığı, görev hususunun kamu düzenine ilişkin ve dava şartlarından olup mahkemece resen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, görev yönünden dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, apartman aidatları ile apartmana yaptırılan mantolama ve onarım bedeli tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.