
Esas No: 2014/19901
Karar No: 2015/4115
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/19901 Esas 2015/4115 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Karakoçan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :09.04.2014
NUMARASI :Esas no:2012/497 Karar no:2014/119
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, velayet, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkek eşin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuklar Engin 17.03.2000, Fatma ise 17.03.2001 doğumlu olup, halen idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmenin 12., Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayet düzenlemesi konusunda; makemece uzman incelemesi yaptırılmadığı gibi; karar tarihinde çocuklar idrak çağında olduğu halde, görüşlerinede başvurulmamıştır. Ortak çocuklar idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocukların bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının iştirak nafakasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.03.2015(Çrş.)