17. Hukuk Dairesi 2016/4186 E. , 2018/8553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle,dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... hakkında müvekkiline olan borcundan 04/02/2013 tarihinde ... İcra Müdürlüğünün 2013/3200 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçildiği, ödeme emri borçlu ..."ın 13/02/2013 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği iddiasıyla, davaya konu muvazaalı tasarrufun İİK"nın 277 ve devamı hükümleri gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... mahkemedeki beyanında; kardeşim Okay’dan başka 7 kardeşim daha bulunduğunu, memur olarak çalıştığından dolayı kardeşinin hissesini satmak isteyince babalarından kalan hisseli malların başkalarına gitmesini istemediğinden dolayı talip olduğunu ve hissesini 15.000 TL karşılığında aldığını belirtmiş, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... mahkemedeki beyanında, o dönemlerde ticaret yaptığını ve işlerinin bozulduğu için ve malları da hisseli olduğu için başkasına satılması mümkün olmadığından dolayı abisine hisselerini sattığını, karşılığında 15.000 TL elden teslim aldığını, almış olduğum para ile acil olan ödemelerimi yaptığını fakat şu anda geçmiş dönem olduğu için yapmış olduğu ödemelere karşılık makbuz alıp almadığını hatırlamadığını, bu sebeple davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 25/03/2007 tarih ve 787 yevmiye ile yapılan satış işleminin İptaline ve ... köyünde bulunan 6, 9 parsel, 1, 305 ve 640 parsel, 93, 310, 398, 399, 430, 431, 480, 481, 482, 122, ilçe Seferli köyünde bulunan 611, 623, Tokdemir Köyünde bulunan 585 parsel sayılı taşınmazların 25/03/2007 tarih ve 787 yevmiye ile diğer davalı ..."a satış yoluyla temlik etmesi şeklindeki tasarrufun, davacı alacaklının ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/3200 sayılı takibine konu alarak ve fer" ilerini karşılayacak miktarla sınırlı olmak üzere iptaline ve davacıya cebri icra yetkisinin tanınmasına karar verilmiş, bu hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ...’ın aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ancak davanın kabulüne dair gerekçe açıklanmış değildir.
HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi zorunludur. Yine Anayasanın 141/3 maddesi hükmü de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gereğini düzenlemektedir. Kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde taraflar hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığı anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanır. Diğer bir ifadeyle Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir. Somut olayda Mahkeme hükmünde tasarrufun iptaline ilişkin gerekçe yazılmamıştır. Böyle bir karar, davanın tasarrufun iptalini hangi nedene dayalı olarak karara bağlandığı hususunu da içermediğinden Anayasa’nın 141/3, 388/3-5 (HMK’nın 297/1-c) maddelerine aykırı olduğu gibi HUMK’nun 428. (HMK’nın 369.) maddesi gereğince Yargıtay denetimi olanağını da ortadan kaldırmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş davacının tasarrufun iptali isteminin, tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olup olmadığını ayrı ayrı irdelenmesi,ortaya çıkacak duruma göre gerekçeli olarak bir karar vermek iken yazılı olduğu gibi gerekçede iptal şartları tartışılmadan hüküm tesisi doğru değildir.
2- Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde harç ve vekalet ücreti, takip konusu alacak ile iptal edilen tasarruf konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hükmedilir. Somut olayda takip konusu alacak miktarı 39.447,48 TL olup iptaline karar verilen taşınmazdaki borçlunun hissesinin toplam değeri 81.803,43 TL olarak belirlenmiş olduğundan, takip konusu alacak 39.447,48 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmeside doğru değildir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...’ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...’a geri verilmesine 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.