Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/7350 Esas 2019/8237 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında, ayrı ayrı;
TCK’nın 157/1, 52/1-2-3 ve 51/1-3-7 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın adına kayıtlı olan aracı oto pazarında satışa çıkarması üzerine, sanıkların söz konusu aracı satın almak istedikleri ve katılan ile aracın satışı konusunda 29.500 TL karşılığında anlaştıkları, sanıkların isteği üzerine 01/02/2013 tarihinde katılan tarafından suça konu araç sanıklara ait galeriye götürüldüğünde, sanıkların araç bedelini noter satış işleminden sonra vereceklerini söyleyerek katılana 29.500 TL bedelli teminat senedi verdikten sonra, katılanın aracı noterde sanık ...’e devrettiği, akabinde sanıkların, tekrar galeriye dönen katılanı çeşitli bahanelerle oyalayıp araç bedelini ödemeyerek haksız yarar sağladıkları, bu suretle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesi ve borç senedi, adi yazılı oto satış sözleşmesi, teminat senedi ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, mahkemenin gerekçeli kararında sanık savunmalarına,katılan ve tanık beyanlarına, iddianameye ve delillere yer verip hükme esas alınan unsurlar ile suçun ne şekilde oluştuğu anlatıldığı ve mahkemenin gerekçesinin yeterli olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna dair düşünceye iştirak edilmemiştir.
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de; hapis cezasının kanuni sonucu olan bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiinin uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve sanıkların suç kastlarının bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.