BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/887 Esas 2022/909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/887
Karar No: 2022/909
Karar Tarihi: 26.12.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/887 Esas 2022/909 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/887 Esas
KARAR NO : 2022/909
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

Davacı vekili tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunulmuş olan 03/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen sözleşme kapsamında, müvekkili tarafından yapılan işin bedeli olarak barter usulü devredilmesi gereken Beylikdüzü ilçesi, ... Mahallesinde kain ... ada 6 nolu parsel üzerinde bulunan E2- Blok 9 Nolu Dairenin devredilmediğini, bu nedenlerle söz konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tesciline, iş bu talep kabul edilmez ise şimdilik taşınmaz bedeli olan 1.053.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava öncelikle ... AHM'nin 2022/ ... Esasına kaydedilmiş olup mahkemesince 2022/... Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/... Esasına kaydının yapılmış olduğu, işbu dosya üzerinden taraf teşkilinin sağlanarak yargılamaya devam edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmuş olan cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yetki şartı bulunduğunu, sözleşme kapsamında yetkili mahkemenin ... ATM olduğunu, Yargıtay ... HD 2016/... esas 2018/... karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasında düzenlenen adi sözleşmenin davacı yönünden ayni hak sağlamayacağını, bu nedenlerle taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, bu bağlamda yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
... Asliye Ticaret Mahkemesinin yapmış olduğu yargılamada 23.11.2022 tarihinde vermiş olduğu yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememizin işbu esasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, dava dışı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı alt yüklenicinin eser sözleşmesi kapsamında davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda yapılan kontrolde dava dilekçesinde belirtilmiş olduğu ve dilekçe ekinde sunulmuş olan sözleşme incelendiğinde davacı alt yüklenici ile davalı yüklenici arasında 10.05.2019 tarihinde eser sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, işbu sözleşme ile davacının yapacağı işin karşılığında davalının dava dışı arsa sahibi ile yapmış olduğu inşaat sözleşmesi uyarınca hak kazanacağı Beylikdüzü ilçesi, ... Mahallesinde kain ... ada ... nolu parsel üzerinde bulunan ... Nolu Dairenin davacıya devredilmesi hususununda anlaşılmış olduğu, işbu dairenin devredilmemiş olması sebebiyle davacı tarafından öncelikle tapu iptali ile tescil olmadığı takdirde bedel istemi ile eldeki davanın açılmış olduğu,... Asliye Ticaret Mahkemesince "...taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen sözleşmenin 29.maddesinde yer alan yetki şartının geçerli olduğu, Yargıtay ... .HD 2016/... esas 2018/... karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere tapuda resmi şekilde yapılmayan sözleşme kapsamında davacı tarafın ayni hakka dayanan talebinin söz konusu olamayacağı, bu bağlamda taraflar arasındaki ihtilafın taşınmazın aynından kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı, geçersiz satış vadi sözleşmesi kapsamında sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının söz konusu olduğu, kaldı ki dava konusu taşınmaz dava açılmadan önce 17/06/2021 tarihinde 3. bir kişiye satıldığı, dolayısıyla davacı tarafın talebinin münhasıran alacağa ilişkin olduğu, alacak davasına ilişkin yetki sözleşmesinin de HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu, davalı tarafın süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu dikkate alınarak" şeklindeki gerekçe ile mahkememize yönelik yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür.
Her ne kadar yetkisizlik kararı veren mahkemece taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak yorumlanmış ise de işbu sözleşme uygulamada alacağın temliki sözleşmesi olarak anılmaktadır. Şöyle ki; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca alacağın temliki sözleşmelerinde yani arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde 30.09.1988 tarihli ve 1987/2-1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı uygulanmaktadır.
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar. Yüklenici, edimini yerine getirdiğinde kazanacağı kişisel hakkını, doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, bu hakkı üçüncü kişilere de devredebilir. Bu devir şekli uygulamada alacağın temliki biçiminde yapılmaktadır. Bir tanımlama gerekirse alacağın temliki alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle tabi bir akittir.
Borçlar Kanununun 163. Maddesi, Türk Borçlar Kanununun 184. Maddesi uyarınca alacağın temliki sözleşmesinin geçerliliği sadece yazılı şekle tabi tutulmuş olup resmi şekle bağlanmamıştır. Dolayısı ile, yazılı şekilde düzenlenmiş olması şartı ile yüklenici, arsa sahibinden olan alacağını üçüncü kişiye devredebilir. Böyle bir sözleşme alacağın temliki hükmünde olup hukuken geçerli olmaktadır. Alacağın temlikine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının arsa sahibine ve yükleniciye yöneltebileceği bir ayni hakkı bulunmakta olup yüklenicinin arsa sahibine karşı sorumluluğunu yerine getirerek bağımsız bölümün tapusunu almaya hak kazanmış olması koşuluyla davacının yükleniciye karşı olan edimini yerine getirmiş olması halinde davacıya dava konusu taşınmazın tapusunu kazanma hakkı vermektedir.
Somut olay bakımından taraflar arasındaki sözleşmenin 10.05.2019 tarihinde akdedilmiş olan sözleme kapsamında da davalı yüklenici tarafından alacağın temliki yolu ile yapmakta olduğu inşaattan bir bağımsız bölümün davacıya devri hususunda anlaşmış oldukları, davalı yüklenicinin ise dava konusu taşınmazın tapusunu 16.07.2020 tarihinde almış olduğu, bu hali ile davalının tamamlamamış olduğu bir inşaattan ileride hak kazanacağı bağımsız bölümü davacıya devretmeyi vaat etmiş olduğu, taraflar arasında akdedilmiş işbu sözleşmenin TBK m.184 hükmü uyarınca geçerli bir sözleşme olduğu, tarafların edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmiş olması ve ayrıca davalı yüklenicinin de dava dışı arsa sahibine karşı olan edimlerini yerine getirmesi halinde davacıya ayni hak bahşetmekte olduğu, sözleşmenin geçersiz olduğundan ve ayni hak bahşetmediğinden bahsedilemeyeceği işbu sebeple uyuşmazlığın çözümünde HMK m.12 hükmü uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olup mahkememizin yetkili olduğundan bahsedilememektedir.
Davacı vekili tarafından davanın terditli olarak açılmış olması sebebiyle yapılan incelemede; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun terditli dava başlıklı 111. maddesinde "(1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. " düzenlemesi bulunmaktadır.
Terditli davalarda, davacı iki ayrı talepde bulunur, ancak bu taleplerini terditli (kademeli) olarak yapar. İlk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise, asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Bu sebeple asıl talebin reddedilerek ikinci talebin değerlendirilmesi esas hükümle birlikte yapılması gerekmekte olup somut olayda yetkisizlik kararı veren mahkemece her ne kadar dava konusu taşınmazın dava açılmadan önce 3. Kişiye satılmış olması sebebiyle davacı tarafın alacak talebinin bulunduğundan bahsedilmiş ise de davacının öncelikli talebinin tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda esas hükümle birlikte öncelikle bu talebin değerlendirilmesi akabinde koşulların oluşmaması halinde alacak isteminin değerlendirilmesi gerekeceğinden de taraflar arasında yapılmış olan yetki sözleşmesinin uygulanacağından bahsedilemeyeceği görülmektedir.
6100 Sayılı HMK'nın "Dava şartlarının incelenmesi" başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası "(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler." uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re'sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun "Dava şartları" başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca " (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.... "
HMK'nın dava şartlarını düzenleyen 114 ve 115. Maddeleri uyarınca re'sen yapılan inceleme sonucunda somut olayda
Taraflar arasında geçerli olan alacağın temliki sözleşmesi uyarınca HMK m.12 hükmü uyarınca yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda taşınmazın aynına ilişkin olarak taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olması sebebiyle karşı yetkisizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açmış olduğu işbu davada davaya bakmaya mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Mahkememiz ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan işbu yetkisizlik kararının taraflarca kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde YETKİ UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİİ TAYİNİ) İÇİN DAVA DOSYASININ ... MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ... Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi.26/12/2022

Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır

¸


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.