16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4027 Karar No: 2018/4870 Karar Tarihi: 29.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4027 Esas 2018/4870 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu düzelterek esastan reddetti. Temyiz talebi reddedilmediği için işin esasına geçildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Eylemler doğru olarak nitelendirildi ve kanunda öngörülen suç tipine uydu. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm ONANDI. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/6, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/4027 E. , 2018/4870 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/6, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanık savunması ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; Yargılama yapan hakimler kurulu ile ilgili kişisel red sebepleri içermeyen ve fakat genel olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu ve yargıya ilişkin bir takım düzenlemelerden bahsetmek suretiyle ve soyut gerekçelerle kurulu çekilmeye davet eden talepler yönünden safahatta bir karar verilmemesi, CMK’nın 287. maddesi kapsamında hükme müessir bulunmadığından ve silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında kabul kısmında delalet maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmeyeceğinin gözetilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.