Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/306
Karar No: 2017/6456

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/306 Esas 2017/6456 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/306 E.  ,  2017/6456 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    930,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde tapuda kayıtlı iken 2012 yılında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/ 2- a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda taşınmaz 4931,52 m2 yüzölçümü ile 842 ada 6 parsel altında bu çalışmaya konu olmuştur.
    Orman Yönetimi süresi içinde açmış olduğu davada yenileme çalışmaları sırasında orman sınırına tecavüz edildiğini ileri sürerek taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümüne ait uygulamanın iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece yenileme kadastrosu yöntemine uygun biçimde yapıldığından yenileme kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline; davacının tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, istem halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın süresi içinde kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihi; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurularak dosyanın gönderilmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/11/2013 gün ve 2013/5432-9620 sayılı ilamı ile onanmıştır.
    Onama kararı sonrasında, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 25.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eski tarihli belgelere göre orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, kural olarak; orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1991 yılında kesinleşmiş orman kadastrosu bulunduğuna ve davada Hazine taraf olmadığına göre, sorunun çözümünün kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle yapılması gerekecektir.
    HMK"nın 26. maddesinde yer alan (eski HUMK"nın 72. md) "Hâkim, tarafların talep

    sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez." hükmü gereğince, dava dilekçesindeki talep, kesinleşen tahdit içindeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin olduğundan, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılarak, talep sonucunu aşmayacak şekilde karar vermelidir.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve açıklayıcı kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısma yönelik davanın kabulüne, tahdit dışında kalan kısma yönelik davanın reddine göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi