17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7204 Karar No: 2018/9450 Karar Tarihi: 27.06.2018
Hırsızlık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/7204 Esas 2018/9450 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2016/7204 E. , 2018/9450 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanığın tekerrüre esas alınan Sincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/182-884 Esas ve Karar sayılı ilamının 2 ayrı suça ilişkin cezayı içerdiği, taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçunun TCK"nın 58/4. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağının ve evrakta sahtecilik suçuna ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiğinin dikkate alınmayarak her iki cezanında karar yerinde gösterilmesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden; adı geçen ilamda 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulandığının ve 5275 sayılı Yasa"nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanmayacağının anlaşılması karşısında; ikinci kez mükerir olan sanık hakkında hükmedilen cezanın ikici kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi ise karşı temyiz olmadığından, "Velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihlerine kadar süreceği, altsoyu dışındakiler yönünden ise yoksunluğunun hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden “Altsoy ayrımı yapılmaksızın” karar verilerek yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’nin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104. ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı bilgi ve belge verilemez” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilip, sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebepten dolayı tebliğnameye uygun olarak 1412 sayılı Kanun"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.