12. Ceza Dairesi 2019/12720 E. , 2019/10973 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08.03.2019 tarihli ve 2019/4222 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 19.03.2019 tarihli ve 2019/887 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya sureti incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/5. maddesinde yer alan, “Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca, olay tarihinde şüphelinin şantiye şefi olarak çalıştığı inşaatta sıva ustası olarak çalışan mağdur Hüseyin Yıldız’ın canavar taşı olarak adlandırılan cihazla iş yaptığı esnada elindeki bu cihazın balkon köşesine çarpıp geriye sekmesi sonucunda sol bileğinden yaralandığı kollukta alınan beyanında şüpheli ...’dan şikayetçi olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01.07.2019 gün ve 94660652-105-35-5066-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2019 tarih ve 2019/72335 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre; müştekinin inşaatta sıva ustası olarak çalışan mağdur Hüseyin Yıldız’ın canavar taşı olarak adlandırılan cihazla iş yaptığı esnada elindeki bu cihazın balkon köşesine çarpıp geriye sekmesi sonucunda sol bileğinden yaralandığı müştekinin 20/02/2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde "...konuyla ilgili kimseden davacı ve şikayetçi değilim ancak şikayet hakkım saklı kalmasını istiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, söz konusu beyanın şikayetten vazgeçme niteliğinde olduğunun izahtan vareste olduğu, "şikayet hakkım saklı kalmasını istiyorum" şeklinde devam eden beyanının ise şikayetinin devam ettiği olarak yorumlanamayacağı, zira şartlı olarak şikayetten vazgeçmenin olanaksız olduğu, anılan beyanın şahsi haklarının saklı tutulmasını talep ettiği olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünüldüğünden, yürütülen soruşturma sonucunda, atılı suçu şüpheliden şikayetçi olunmadığından ötürü şüpheli hakkında ek takipsizlik kararı verildiği şüpheli Orhan hakkındaki ek takipsizlik kararına itiraz edildiği, itirazı inceleyen ise, 01/11/2013 tarih ve 2013/737 değişik iş sayılı kararı ile, şikayet yokluğu hususunu göz ardı ederek, şüpheli hakkında kamu davasını açmayı haklı gösterecek yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 19.03.2019 tarihli takipsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, TCK"nın 89/5. maddesinde yer alan, “Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca, bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığı olayla ilgili olarak, müştekinin alınan beyanında şüpheliden şikayetçi olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi,
İsabetsiz olup, kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 19.03.2019 tarihli ve 2019/887 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.