Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/3699 Esas 2016/670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3699
Karar No: 2016/670
Karar Tarihi: 28.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/3699 Esas 2016/670 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2014/3699 E.  ,  2016/670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    .... adına tanzim edilmiş ... kimlik kartı ve pasaportu ile ... adına tanzim edilmiş ..."ya ait oturum belgesinde sahtecilik yaptığı gerekçesi ile hakkında açılan kamu davasında, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarda suça konu belgelerde sahtecilik yapmadığını, anılan belgeleri ilgili yetkili makamlardan aldığını beyan etmesi, mahkemece 06/06/2012 tarihli celsede belge asılları üzerinde yapılan gözlemde her 3 belgede de 19.07.2008 tarihli expertiz raporunun 1. numaralı bendinde yapılan açıklamanın aksine silinti kazıntı olmadığının gözlemlenmesi,... Bakanlığının tercüme edilmiş 10.06.2009 tarihli yazısında, kimlik ve pasaportun 23.12.2008 tarihinden itibaren geçersiz ve fotoğraf ve bilgilerin notanın ekindeki fotoğraf ve bilgiler ile aynı olduğunun, oturum belgesi ile ilgili soruların belgenin verildiği ülkenin yetkili makamlarına yöneltilmesi gerektiğinin açıklanması, 19.07.2008 tarihli expertiz raporunda sahte olduğu iddia olunan oturum belgesinin orjinal örneğinin mevcut olmaması nedeniyle sahteliği konusunda kati bir netice beyanında bulunamayacağının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından: suça konu oturum belgesinin ..."nın yetkili makamları tarafından tanzim edilip edilip edilmediğinin araştırılması, mahkemece yapılan gözlem ile expertiz raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, pasaport ve kimlik kartı ile oturum belgesinde (oturum belgesinin orijinal bir örneği ile yapılacak kıyas ile) sahte olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınması, belge yada belgelerin sahteliğinin kesin olarak saptanması durumunda TCK"nun 211. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması ve belgelerin denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)İddianamede sanık hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,yasaya aykırı
    b)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.