Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24986 Esas 2022/4625 Karar Sayılı İlamı

 
Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 2. Çocuk Mahkemesinin 17/11/2011 tarihli ve 2011/255 esas, 2011/964 sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 16/09/2014 tarihli ve 2014/24867 esas, 2014/25661 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılamada 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143/1, 168/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 2. Çocuk Mahkemesinin 10/03/2015 tarihli ve 2014/782 esas, 2015/138 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 28/04/2021 gün ve 94660652-105-34-4495-2021-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21/06/2021 gün ve 2021/62204 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;
Suça sürüklenen çocuğun erteleme süresinde işlemiş olduğu bir başka suç sebebiyle cezasının aynen infazına dair ... 2. Çocuk Mahkemesinin 21/10/2020 tarihli ve 2020/241 esas, 2020/266 sayılı kararı ile, infazın durdurulmasına dair ... 2. Çocuk Mahkemesinin 28/01/2021 tarihli ve 2020/241 esas, 2020/266 sayılı ek kararının, nitelikli hırsızlık suçu bakımından ... 2. Çocuk Mahkemesinin 10/03/2015 tarihli ve 2014/782 esas, 2015/138 sayılı kararının bozulması hâlinde, infaz kabiliyeti olmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, kayden 16/04/1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 17/01/2011 tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamamış bulunan, dosyada mevcut adli sicil kaydına göre de suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık suçundan belirlenen 8 ay 10 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Oluş ve dosya içeriğine göre, katılanın, işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle yanında yeni çalışmaya başlayan ...'dan şüphelendiği yolunda beyanda bulunması üzerine, hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen ...'ın yakalandığında samimi itirafta bulunarak atılı suçu suça sürüklenen çocuk ... ve hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanık ... ile birlikte işlediklerini söylediği, suça sürüklenen çocuk ...'nın aşamalarda atılı suçu ikrar ettiği, 21.1.2011 tarihli tutanağa göre suça sürüklenen çocuk ...'nın diğerleri ile birlikte işyerinden çaldıkları eşyaları yer göstermede bulundukları işyerlerine sattıklarını, katılanın beyanına göre 500 TL değerindeki güneş gözlüğünün ise babasında olduğunu söyleyerek soruşturma aşamasında güneş gözlüğünün katılana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, katılanın soruşturma aşamasında gerçekleşen iade sebebiyle kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorularak kısmi iadeye rızasının bulunması halinde suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık indirim oranının aynı maddenin ikinci fıkrasındaki sınırlama nedeniyle 1/2 oranından fazla ve 2/3’üne kadar (2/3 dahil) uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.