Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/17951 Esas 2016/666 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezaların türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
1- Sanıkların... Kooperatifinin yetkilisi oldukları, ... adreste bulunan kendi özel inşaatlarında kalorifer ve doğal gaz tesisatı yaptırıp karşılığında kooperatif adına 4 adet senet düzenleyerek verdikleri iddiası ile açılan kamu davasında; sanıkların söz konusu yerin kooperatife ait olduğunu savunmaları ve 08.03.2012 tarih ile 20.07.2011 tarihli tutanaklarda kooperatife ait olan binalarla ilgili araştırma yapıldığı ancak ilgili yerin kooperatife ait olup olmadığı hususunda bir bilginin bu tutanaklarda yer almadığının anlaşılması ve mahkemenin gerekçeli kararında ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/189 Esas sayılı dosyasında sanıkların görev sürelerinin 04.05.2006 tarihinde sona erdiğinin tespit edildiği ve bu nedenle senetlerin düzenleme tarihinde sanıkların kooperatif adına senet düzenlemeye yetkili olmadığının kabul edilmesi ile sanıkların yetkili olmadıkları kooperatif adına senet düzenlediklerinin kabul edildiği, ancak dosya arasında bulunan 30.05.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile sanıkların 3 (üç) yıl süre ile yetkili kılındıkları, söz konusu kararın 28.06.2011 tarihinde .... Noterliği"nde onaylandığına ilişkin belgelerin dosya arasında yer alması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; söz konusu yere ilişkin tapu kayıtları ve kooperatife ilişkin defter ve belgelerin istenmesi ile dosya içerisinde bulunan sözleşme başlıklı belgede yapıldığı gösterilen işlerin kooperatif adına yapılıp yapılmadığı ve sanıkların senetlerin düzenlendiği tarihte kooperatifi temsile yetkili bulunup bulunmadıklarının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
2- Olay tarihinde ... Kooperatifi yönetim kurulu üyesi ve yetkili müdürü olan sanıkların, kendi özel işleri için kooperatifi borç altına sokan senet düzenleyerek katılana vermek suretiyle sahtecilik yaptıkları iddiasından ibaret olayda; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 62/son maddesindeki “yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” hükmü karşısında, eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nun 204/2. maddesindeki “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçu ile zimmete teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.