17. Hukuk Dairesi 2018/999 E. , 2018/8525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili; 05/08/2004 tarihinde davacı Hasan"ın kullandığı motorsiklet ile diğer davalı ..."un sevk ve idaresindeki aracın karıştığı kazada davacı Hasan"ın yaralandığını, söz konusu kaza nedeniyle uzun bir tedavi süreci yaşayacağını, bacağını eskisi gibi kullanamayacağını ve yüzünde sabit iz kaldığını belirterek davalılardan Bekir"in eylemi nedeniyle malik ve işleten sıfatı ile diğer davalılar da sorumlu olmak üzere Hasan yönünden 30.000,00 TL ve Hasan"ın babası Turan yönünden 5.000,00 TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL manevi tazminatın 05/08/2004 tarihinden ../...
itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada; davacı Hasan"ın tedavi sürecinin ve kaza nedeniyle davacının vücudunda oluşacak ve kalıcı olup olmadığı uzun yıllarda ortaya çıkabilecek birtakım arızalar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın 05/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. Vekili; davacı tarafın olayda tam kusurlu olduğunu ve talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti.; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı ...Yapı İnşaat Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan dava ve birleşen davanın reddine, davacı vekili tarafından davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan dava ve birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden birleşen dosyada talep edilen maddi tazminat kapsamında 668,29 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 05/08/2004 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/08/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince bedensel zarara uğranılması nedeniyle maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar ../...
olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar BK m. 46/I’de “iktisaden mahrum kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zararlar” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir. Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler.
Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin, vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur (Oğuzman Kemal / Öz Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. B, İstanbul 2009, s. 562).
Somut olayda davacı vekilince, kaza tarihinde 15 yaşında olup öğrenci olan, ancak askeri okula ve polis akademesine başvuruda bulunduğu iddia edilen davacının kaza sonrasında yüzünde kalan sabit iz sonucu ekonomik geleceğin sarsılması
nedeni ile maddi tazminat talep ettiği görülmüştür. Bu nedenle dava konusu olayda zarar gören davacının 15 yaşında genç bir öğrenci olması ve bu kişinin bahsedilen mesleklere girişte ve ileride mesleğinde yükselmesine engel olması gibi hallerde de zarar görenin ekonomik geleceğinin sarsıldığından bahsedilir.
Bu nedenle öncelikle dosya içerisinde yer alan davacıya ait son dönem fotoğraflar, bilgi ve belgeler, özellikle ceza dosyası içinde yer alan 06/08/2008 tarihli rapor da değerlendirilerek yüzdeki sabit ize dair ATK"dan yeni bir rapor alınması; daha sonra yüzde sabit izin tespiti halinde davacı vekilinin davacının çok başarılı bir lise hayatı olduğu ve üniversite sınavında yüksek puan aldığı iddiaları karşısında davacının askeri okula ve polis akademesine başvurusu olup olmadığı, başvurmuşsa kayıt için davet edilip edilmediği ilgili merciilerden sorulması, şu anda ne işle uğraştığı konusunda gerekli araştırmalar yapılarak eğer bu okullara kabul edilse idi şu an yaptığı işle mukayese edilerek ekonomik geleceğinin ne kadar sarsılacağı, yaralanmasının yalnızca mesleğe kabulde değil kariyer olarak mesleğinde yükselmesinde de etkileri değerlendirilip açıklanan yönlerden gerekli araştırma yapılarak davacının yaralanması nedeni ile ekonomik geleceğin sarsılması sonucu oluşan zararın uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalılar aleyhine hükmolunan davacı Hasan için 668,29 TL maddi tazminatın ve davacı ... yönünden 1.000,00 TL manevi tazminatın olduğu görülmektedir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilinin bu yöne ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekili ile davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... ve Üretim İnş. Tic. Ltd. Şti."ye geri verilmesine 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.