Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10164
Karar No: 2015/7160
Karar Tarihi: 13.05.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/10164 Esas 2015/7160 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/10164 E.  ,  2015/7160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı-birleşen dosya davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili le davalı-birleşen dosya davacısı vekili Av. Şenol Yılmaz"ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalıdan olan bakiye cari hesap alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise; birleşen dava dosyasına konu takip dayanağı fatura içeriği malın müvekkili şirkete satılmadığını ve teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili asıl davada; taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacının değil müvekkili şirketin alacaklı olduğunu, davacı şirketin satmış olduğu mal bedellerinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise; davalı ile olan ticari mal alışverişinden doğan cari hesap alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl davada davalı ....Ltd. Şti. tarafından davacı ...AŞ adına düzenlenen ancak davacı defterinde kayıtlı olmadığı tespit edilen 12.05.2012 tarihli fatura ile faturaya ait 08.05.2012 tarihli sevk irsaliyesinin satış amaçlı mı yoksa ayıplı olması nedeniyle ayıbın giderilmesi için sevk irsaliyesinin üzerinde yazılı olduğu ve tekstil sektöründe tamrat anlamında kullanılan “tebdil” amaçlı mı gönderildiği hususunda toplandığı, sevk irsaliyesine ait faturanın iade faturası şeklinde düzenlenmeyip, satış faturası olarak düzenlendiğini, faturanın ...larına göre davacı ...AŞ"nın çalışanı imzasına tebliğ edildiği, davacı ...AŞ vekilinin faturadaki imzaya itiraz etmeyip, şirketin yetkili temsilcisine tebliğ edilmediği yönünde itirazda bulunduğu, tebliğden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmediğinden içeriğinin kesinleştiğini, bu davada fatura içeriği malın teslim edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, davalı tanığı ..."ın beyanına göre de davalının göndermiş olduğu ürünlerin ayıplı olmadığı görülerek davalı tarafça görüşüldüğü ve bu görüşmede yapılan itirazların kabul edilmediğinin ifade edildiği, bu beyandan da davalı tarafından gönderilen kumaşın satış amaçlı olarak gönderildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafından düzenlenen 18.152,31 TL bedelli fatura hesaplamaya alındığında davacının alacaklı olmayıp aksine 3.129,15 TL borçlu olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle asıl davada davanın reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, birleşen davada davalı ...AŞ "nin icra takip dosyasına vaki itirazının 3.129,15 TL üzerinden iptaline, asıl

    ../..



    alacağa takipten itibaren yasal faiz işletilerek takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20"si oranında hesaplanan 625,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen davalar, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda 10.05.2012 tarihi itibariyle davacının davalıdan 15.023,15 TL alacaklı olduğu, bu hususta taraf defterlerinin birbirini doğruladığı saptanmıştır. Ancak aynı bilirkişi raporu ile davalı defterinde kayıtlı olup da davacı defterinde kayıtlı bulunmayan 12.05.2012 tarihli fatura gözetildiğinde davalının davacıdan 3.129,15 TL alacaklı konumuna geçtiği belirlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlık davalı tarafça düzenlenen 12.05.2012 tarihli fatura ile bu faturanın dayanağı olan 08.05.2012 tarihli sevk irsaliyesi üzerinde toplanmaktadır. Sözü edilen sevk irsaliyesi üzerinde “tebdil” sözcüğüne yer verilmiştir. Davacı, irsaliyedeki bu açıklamanın tekstil sektöründe “tamirat” amacıyla yapıldığını iddia etmiş, davalı ise irsaliyedeki bu şerhe rağmen irsaliye ve buna dayanılarak düzenlenmiş olan fatura kapsamındaki malların davacıya satıldığını, irsaliye ve faturanın bu amaçla düzenlendiğini savunmuştur. Hal böyle olunca, davalı irsaliyedeki “tebdil” kaydının aksini savunduğuna göre bu yöndeki savunmasını yazılı delille ispat etmek zorundadır. Başka bir anlatımla somut olayda ispat yükü davalı taraftadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin yararına takdir edilen 1100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısı vekilinden alınarak davacı-birleşen dosya davalısına ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi