23. Hukuk Dairesi 2014/8417 E. , 2015/5108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında uzun süredir süregelen ticari ilişkiler olduğunu, son olarak davalıya simültane ses, görüntü ve bunlara ilişkin teknik destek işleri yapıldığını, yapılan işlere istinaden 21.12.2010 tarihinde malzemelerin davalıya teslim edildiğini, organizasyon ve teknik destek konusunda hiçbir aksilik olmadan organizasyonun sonuçlandırıldığını, davalı yana icra takibine fatura ve bakiye borcun gönderildiğini, söz konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının noter aracılığıyla borçlarının bulunmadığını bildirdiğini, alacaklarının tahsili için icra takibine geçtiklerini, ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep edeceği herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının iddia ettiği tarihte kendilerine herhangi bir hizmet sunmadığını, aksine davacının davalıdan kiraladığı ve bedelini ödemediği ekipmanları eksik olarak teslim ettiğini ve bu nedenle davalıya borçlu bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin eskiye dayandığını, davalı şirkete ait 75 adet reciver, 75 adet steleskop, 1 adet radyatör, 1 uzun kablo, 1 kısa kablo, 1 adet tercüme ünitesinin 07.09.2010 tarihinde davacı şirkete kiralandığını, 10.12.2010 tarihinde davacı tarafından davalıya hesap özeti gönderilerek toplam borcun 38.501,01 TL olduğunun bildirildiğini, aynı gün davalı tarafından davacıya 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının da kabulünde olduğu üzere bakiye kalan miktarın 18.501,04 TL olduğunu, davacının aynı tarihte yukarıda belirtilen malzemelerin Diyarbakır"da bulunduğunu ve 13.12.2010 tarihinde teslim edileceğini bildirdiğini, ancak malzemelerin 21.12.2010 tarihinde eksik şekilde teslim edildiğini, davacının davalıya toplam 31.493,00 TL borcu bulunduğunu, davacının talebine dayanak fatura alacağını ispatlaması gerektiğini, davacının da kabulünde olduğu üzere bakiye miktarın takas mahsup edildiğini, buna göre davacının alacaklı olmadığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ancak, her iki tarafın da kabul ettiği üzere taraflar arasında karşılıklı hizmet alıp verilmesine ve malzeme kiralamasına ilişkin çeşitli işlemlerin yapıldığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu ilişki çerçevesinde çeşitli faturaların düzenlendiği, davacı kayıtlarında yer alan ve takibe konu yapılan 29.500,00 TL miktarındaki faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, 2010 yılında devreden 950,00 TL"lik devir bakiyesinin davalı kayıtlarında yer aldığı, yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı tarafından kesilmiş olan ve davacı tarafından kabul edilmeyen 30.03.2011 tarihli fatura tanzim edilirken bu faturanın üzerinde yapılan işlemde davacı şirketin davalıdan 15.815,00 TL (bu miktara 950,00 TL miktarındaki devir bakiyesi de dahil) alacağı olduğu belirtilip, düzenlenen faturadan bu miktarın düşülüp, üzerine KDV eklenerek fatura tanzim edildiğinin anlaşıldığı, bu faturada davalı davacıya olan borcunu ikrar etmiş olup, ikrar ettiği bu miktar ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, itirazın 15.815,00 TL yönünden iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde, davacı tarafça e-mail yoluyla müvekkiline gönderilen hesap özetinde, KDV dahil toplam 38.501,01 TL alacağı olduğu, 20.000,00 TL gönderilmesi halinde 18.501,01 TL kalacağının belirtildiği, 20.000,00 TL"nin müvekkilince ödendiği, müvekkil şirket tarafından davacıya kiralanan ekipmanlar sebebiyle davacının 31.943,00 TL borcu bulunduğu, böylelikle KDV hariç müvekkilinin davacıdan 15.815,00 TL alacağı bulunduğu açıklanmış ve bu konuda tanzim edilen 30.03.2011 tarihli fatura örneği sunulmuştur.Bu faturada, davacının davalıdan alacağı, bilirkişi raporu ve mahkeme tespitinin aksine KDV hariç 15.678,00 TL olarak belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece davalı tarafça kabul edilen 15.678,00 TL"ye KDV oranı eklenerek belirlenecek tutar üzerinden davanın kabul edilmesi ve buna göre yeniden belirlenecek icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, davalının kendi alacağı olduğunu savunduğu miktarın, davacı alacağı olarak kabul edilen miktar olarak kabulü ile yanılgılı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harçların istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, karar tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.