1. Hukuk Dairesi 2016/7784 E. , 2017/3963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, yıkım ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.10.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı, mülkiyeti ..."ye ait 1462 ada 1 ve 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile aynı yerde bulunan ... yatağındaki devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerleri davalının haksız yere işgal ederek kum ve çakıl çıkardığını, ayrıca taşınmaz üzerine bina inşa ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine, aksi halde eski hale getirme masraflarının tahsiline, alınan kum ve çakıl miktar ve değeri belirlenerek tecavüz tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalının Çevre Kanunu hükümleri ile Borçlar Kanunu"nun sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiği zararın tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında; dava konusu yaptığı taşınmazların 1462 ada 1 nolu ve 115 ada 16 nolu parseller olduğunu, 115 ada 16 parsel yerine sehven 115 ada 1 nolu parsel yazıldığını bildirerek bu doğrultuda dava dilekçesini tashih etmiş, yine yargılama sırasında; taleplerinin elatmanın önlenmesi, taşınmazın eski hale getirilmesi, eski hale getirilmediği takdirde eski hale getirme masraflarının tahsili ve üzerindeki binanın yıkımına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, çekişme konusu yerlerden kum veya çakıl almadığını, tutanağa konu kum ve çakılların 1996-2001 yılları arasında Özel İdareden kiraladıkları ruhsatlı ocaktan çıkartılan malzemeler olup, yeniden kiralama işlemi yapılacağından kaldırılmadığını, dava konusu yapılan binayı ise kendisinin yapmadığını, önceki kullanıcıdan kaldığını, davacı Hazineye ecrimisil de ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayden davacının maliki olduğu çekişme konusu taşınmazlara davalının haksız yere müdahale ederek kum aldığı ve üzerindeki barakayı idare binası olarak kullandığı gerekçesi ile davacının terditli davasının kabulü ile 1462 ada 1 ve 115 ada 16 parsele davalının elatmasının önlenmesine, yapının yıkılmasına, haksız alındığı belirlenen kum bedeli karşılığı 82.149,00.-TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, davacı Hazineye ait çaplı taşınmazlara davalının kum ve çakıl almak suretiyle müdahale ettiği saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir.
Ne var ki, noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; dava konusu 115 ada 16 parsel sayılı taşınmaz davacı ... adına kayıtlı iken yargılama sırasında 20.02.2013 tarihinde 115 ada 17, 18 ve 19 sayılı parsellere ifraz edildiği ve ifraz parsellerinin davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince çekişme konusu taşınmazlardan 115 ada 16 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında ifraz ile üç ayrı parsele ayrıldığı gözetilerek oluşan ifraz parselleri hakkında hüküm kurulması gerekirken, sicil kaydı kapatılan ve hukuki varlığı kalmayan eski parsel üzerinden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin, değinilen yön itibariyle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.