5. Hukuk Dairesi 2020/1043 E. , 2021/5114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş; davalılar vekili de temyize cevap dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08/04/2021 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1) Bozma öncesi ilk kararla hükmedilen bedele 20.02.2013 tarihinden ilk karar tarihine, bozma sonrası artan fark bedele ise 20.02.2013 tarihinden itibaren son karar tarihine kadar kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm bedele karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
2) Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, bozma sonrası tespit edilen ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine karar verilen fark bedelin derhal ödenmesi gerektiğinden,
a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde (c) harfi ile gösterilen alt bendin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen kamulaştırma bedelinin ilk kararla hükmedilen 908.001,35-TL’lik kısmına 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca dava tarihinden 4 ay sonrasını izleyen 20/02/2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 16/01/2015 tarihine kadar, bozma sonrası artan 1.657.628,65-TL fark bedele ise 20/02/2013 tarihinden son karar tarihi olan 21/11/2019 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, uygulanacak faizin derhal davacıdan tahsili ile davalı tarafa payları oranında verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde (b) harfi ile gösterilen alt bendin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen 2.565.630,00-TL kamulaştırma bedelinin, üçer aylık vadeli hesaba yatırılan kısmın neması ile birlikte davalılara derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.