6. Hukuk Dairesi 2021/1680 E. , 2021/2072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı idarenin kabul işlemleri tamamlanan 2016 yılı sürücülü ve sürücüsüz araç kiralama hizmet alımı gereğince yüklenici olarak hizmet alımını üstlendiğini, ancak beş ay sonra fiyat farkının hatalı ödenmiş olması, sigorta prim teşviki kesintisinin yapılmamış olması ve sigortasız personel çalıştırılmış olması nedenlerine dayanılarak müvekkilinden fazla yapılan ödemelerin istendiğini, iddia edilen hususların fazla ödeme olmadığını ileri sürerek idareye ihale ile ilgili herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında hak edişlerinden kesinti yapılması nedeniyle 13.03.2018 tarihli dilekçe ile istirdat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacı şirketin 2016 yılının asgari ücretini kabul ve beyan ettiğini, sözleşme süresince asgari ücretin değişmediğini, fiyat farkının ödeneceği sözleşmede belirtilmiş olduğundan davacı şirketin yararlandığı prim desteği olan toplam 86.316,93 TL"nin iadesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yapılan ihale, sözleşme ve şartnameler uyarınca asgari ücret fiyat farkı verilmemesi gerektiği, yine davacı şirketin hak edişinden çalışan işçiler için hazine için ödenen destek priminin davacı yükleniciden kesilmesinde mevzuata aykırı bir uygunsuzluk bulunmadığı, SGK’ya tabi işçi çalıştırmaması ve trafik cezaları nedeniyle bedel isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesince ihtilafın olduğu hizmet sözleşmesi ile ihale bedelinin belirlenmesinde 2016 yılı asgari ücretin dikkate alındığı, ancak bu yılda asgari ücretin değişmediği ve buna göre idare tarafından asgari ücret fiyat farkı verilmemesi gerektiğinden idarenin davacı yükleniciye 569.214,00 TL fiyat farkı ödemesinin geri istenebileceği, sigorta prim teşviki kesintisi konusunda 5510 sayılı Kanun"un geçici 68.maddesi uyarınca Hazine tarafından karşılanacak tutarların idarece işverenin hakedişinden kesilmesi gerektiğinden mevzuata aykırılık bulunmadığı, aynı şekilde sigortasız personel çalıştırmaya yönelik davalı idare savunması karşısında bu kesintinin yapılmaması gerektiğine ilişkin iddianın ispatlanamadığından ödenen bedelin iade edilmesi gerektiği, anılan bu hususun mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun bulunup heyet raporunun konusunda ehil kişilerce alınıp denetime ve sözleşme hükümlerine de uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davacı hak edişinden yapılan kesintinin istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 2016 yılı Sürücülü ve Sürücüsüz Araç Kiralama Hizmeti Alımına ilişkin sözleşmenin 14/2.maddesi uyarınca bu sözleşme kapsamında yapılan işler için fiyat farkı hesaplanacağı düzenlenmiştir.
5510 sayılı Sosyal sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Geçici 68/8. maddesi “ 4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler için birinci fıkra uyarınca Hazine tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak edişinden kesilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde herhangi bir asgari ücret artışı olmadığı sabittir. Her ne kadar sözleşmede "fiyat farkı ödeneceği" hükmü mevcut ise de 5510 sayılı Kanun geçici 68/8.maddesinde belirlenen "fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımları" hükmünün fiyat farkı verilmeyen sözleşme dönemi için uygulanması kanunun amacına uygun düşmemektedir. Bu hükmün fiyat farkının ödeneceği hükmünün sözleşmede bulunması ve fiyat farkı verilmesi halinde uygulanması olunan ve amaca uygundur. Bu durumda, idare tarafından sigorta prim desteği kesintisinin yapılmasının kanuna uygun olmadığı ve prime ilişkin davacı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu kaleme ilişkin talebin reddi ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılan gerekçelerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 21.11.2019 tarih ve 2019/473 Esas, 2019/2156 Karar sayılı kararın kaldırılarak usul ve yasaya aykırı görülen İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2018 tarih 2017/387 Esas, 2018/667 Karar sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373 maddesi hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.