12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/9046 Karar No: 2011/26384
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/9046 Esas 2011/26384 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/9046 E. , 2011/26384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2011 NUMARASI : 2010/1695-2011/91
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değili ise de, Alacaklı anne vekili tarafından, borçlu baba aleyhinde Aile mahkemesince, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk için reşit olduğu tarihe kadar hükmedilen birikmiş iştirak nafakası alacağının tahsili için 20.12.2010 tarihinde ilamlı icra takibi yapıldığı, borçlu vekilinin; takip tarihi itibarıyla çcuğun reşit olduğu ve annenin velayet hakkının sona erdiği, takip ehliyetinin bulunmadığı, borcun da takipten önce itfa edilerek sonlandırıldığından bahisle, borcun tamamına, yasal faizine ve ferilerine itiraz ederek takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip tarihinde çocuğun reşit olması nedeniyle annenin velayet hakkının sona erdiği ve takip ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür.(TMK. Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. TMK"nun 328.maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Bu durumda mahkemece alacaklı annenin müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve reşit olduğu tarihe kadar devam eden iştirak nafakası birikmiş alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunduğu nazara alınarak, borçlunun, ödeme ve faize yönelik itirazları incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.