16. Hukuk Dairesi 2017/5352 E. , 2021/1996 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... çalışma alanında bulunan 138 ada 19 parsel sayılı 424 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle, ... ve müşterekleri adına tespit edildikten sonra, itiraz üzerine Kadastro Komisyonunca Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, malik hanesi açık bırakılmış ve bilahare ... Kadastro Mahkemesi’nin 04.11.1999 tarih 1994/49 Esas, 1999/114 Karar sayılı ilamı ile ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş ve karar 27.12.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümü hakkında, 05.03.1974 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ve çekişmeli kısmın ifraz edilerek adına tescili istemiyle 10.03.2008 tarihinde dava açmış ve 01.07.2011 havale tarihli dilekçesi ile, çekişmeli taşınmaza revizyon gören 23.05.1952 tarih, 8 sıra numaralı tapu kaydına, satın almaya ve zilyetliğe dayanarak davasını ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu 138 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan ve 05.03.1974 tarih, 3 numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 16 metrekare dükkanın kendisine ait olduğunu, uzun yıllar bu dükkanda terzilik yapıp sonrasında kiraya verdiğini, taşınmaz davalılar adına tescil edilince kirayı rızası dışında kardeşi ...’nün almaya başladığını belirterek, taşınmazın 16 metrekarelik kısmının ifrazı ile adına tescilini istemiş; 01.07.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, dava sebebini değiştirerek, 138 ada 19 parsel sayılı taşınmazın dava konusu kısmını 03.11.1964 tarihli noter senedi ile taşınmaza revizyon gören 23.05.1952 tarih, 8 sıra numaralı tapu kaydı maliklerinden olan babası ...’ dan satın aldığını ve o zamandan beri dava dilekçesinde belirtildiği şekilde kullandığını, kardeşi ...’nün babası ...’ın hissesini kayden satın aldığı 1975 yılına kadar lehine 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-b koşullarının oluştuğunu ileri sürmüştür. Davalılardan ..., taşınmazdaki hissesini 19.11.1975 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı ile babası ...’dan devraldığını, bu nedenle davacının senedine itibar edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Belediye Başkanlığının yazı cevabına göre dava konusu dükkanın taşınmazdan ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup 3402 sayılı Yasa’nın 15. maddesi gereğince şartları oluştuğu takdirde taşınmazın ifrazı mümkündür. Bu nedenle mahkemenin ret gerekçesi yerinde olmadığı gibi, yapılan inceleme ve araştırma da uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli bulunmamaktadır.
Dava konusu 138 ada 19 parsel sayılı taşınmazın, revizyon gören 23.05.1952 tarih 8 sıra numaralı ve bu kaydın gittisi 19.11.1975 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacının babası ...’a ait 1/4 pay, bağış hukuki sebebine dayalı olarak 19.11.1975 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı ile kayden davalı ...’ye intikal etmiştir. Davacı, dava konusu kısmı 03.11.1964 tarihli noter senedi ile babası ...’dan satın aldığını iddia etmekte olup, bahse konu noter senedinde ...’ın, 23.05.1952 tarih 8 sıra numaralı tapu kaydındaki hissesinden bir dükkan yapılacak kadar 16 metrekarelik arsayı davacı ...’a satıp zilyetliği devrettiği belirtilmektedir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse dava konusu kısmın davacının babası ...’a düşüp düşmediği, dava konusu kısım üzerindeki dükkanın kaç senesinde kim tarafından yapıldığı, bu dükkan yapılmadan önce ne şekilde kullanıldığı, dosya içerisindeki bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu kısmın, bitişiğinde yer alan ve kadastro paftasında görülen (B) harfi ile gösterilen dava dışı kısımla bütün halinde mi olduğu, yoksa dava konusu kısmın sonradan mı yapıldığı etraflıca sorulup açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla mahallinde keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği, edildiyse ne zaman taksim edildiği ve dava konusu kısmın davacının babası ...’a düşüp düşmediği, dava konusu kısım üzerindeki dükkanın kaç senesinde kim tarafından yapıldığı, bu dükkan yapılmadan önce ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin ne zaman davacıya devredildiği, dava konusu kısmın, bitişiğinde yer alan ve bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen dava dışı binadan sonra mı yapıldığı sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan veren rapor ve kroki düzenlettirilmeli; elde edilen deliller neticesinde taşınmazın tapu malikleri arasında taksim edilmediği ve davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-b koşullarının oluştuğu anlaşıldığı takdirde bu kısmın taşınmazdan ifraz edilerek payları oranında davacı ve davalı tapu malikleri adına tescil edilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.