12. Ceza Dairesi 2017/10442 E. , 2019/10920 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Her iki sanık için de;
TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan katılan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan sanık ... müdafii ve katılan sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Katılan Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık müdafiinin, sanığın kendine ait şeridin en sağında durduğuna, sanığın beraat etmesi gerektiğine, fazla ceza verildiğine, dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 51. maddelerinin katılan sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, katılan sanığın geçmişi, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği halde lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunan katılan sanık hakkında “Kanun gereğince adli para cezası ertelenemeyeceğinden” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Katılan sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin (50/4) delaletiyle (50/1-a) gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, katılan sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, katılan sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA;
B-Katılan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanığın, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 51. maddelerinin katılan sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, katılan sanığın geçmişi, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği halde katılan sanık hakkında “Kanun gereğince adli para cezası ertelenemeyeceğinden” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Katılan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, katılan sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, katılan sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 25.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.