1. Hukuk Dairesi 2014/16493 E. , 2017/3949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı-karşı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’dan intikal eden ve kardeşleri olan davalı ile birlikte paylı mülkiyet üzere malik oldukları dava konusu 18040 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan toplam dört adet bağımsız bölümün bir tanesinde bizzat oturmak, kalan üç tanesini ise kiralamak suretiyle davalının kullandığını, elde edilen kira parasından da kendi paylarının ödenmediğini, gönderilen ihtara rağmen haksız kullanımın devam ettiğini ileri sürerek, 31.12.2010 tarihinden itibaren 84.261,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise, mirasbırakan...’den intikal eden ... plakalı araçlar ile bu araçlara ait servis hatlarından miras payına isabet eden değerin davalılar tarafından ödeneceğinin belirtmesi üzerine miras payını kardeşlerine devrettiğini ancak herhangi bir bedel ödenmediğini, hata ve hile ile devrin gerçekleştirildiğini ileri sürüp, araçların devir tarihindeki değeri ile bu araçların servis hatlarından kullanım bedeli karşılığı miras payına karşılık 100.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava bakımından iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 18040 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2, 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerde davacı ...’in 1/4, Murat’ın 5/16, davalı ...’nin ise 5/16’şar paydaş olduğu sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, hile iddiasının kanıtlanamadığı, devrin iradi olduğu gözetilerek yazılı şekilde karşı davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı-karşı davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Davalı-karşı davacının asıl dava bakımından temyiz itirazlarına gelince; dava konu taşınmazlarda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca; ... 6. İcra Müdürlüğünün 2007/4440 Esas sayılı takip dosyasının temin edilmesi, uzman bilirkişiler aracılığıyla mahallinde keşif yapılması, bilirkişilerden uygulamayı gösterecek şekilde denetime elverişli rapor alınması, gerekirse taraf tanıklarının yeniden dinlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerle ecrimsile konu edilen dönemde hangi taşınmazın kim tarafından kullanıldığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve ondan sonra yukarıdaki ilkeler doğrultusunda elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davalı-karşı davacının temyiz itirazı değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.