17. Hukuk Dairesi 2018/2896 E. , 2018/8468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11 Hukuk Dairesi tarafından verilen başvurunun esastan kabulü ile kararın kaldırılarak davanın usulden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait ... plaka sayılı 2010 model aracın davalı ... şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile her türlü hasara karşı sigortalandığını, aracın olay tarihinde sürücü ... idaresindeyken ... istikametinde seyri sırasında orta refüje çıkarak palmiye ağacına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, sürücünün alkolsüz olduğunun tespit edildiğini, bu kaza üzerine müvekkilinin davalıdan zararın giderilmesini talep ettiğini, ekspertiz raporuna göre 71.594,66 TL zararın meydana geldiğini, davalı ... şirketinin 18/12/2014 tarihli yazısı ile gerekçe bildirmeden hasarın ödenmeyeceğini ifade ettiğini, aracın her türlü riske karşı sigortalandığını, iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 71.594,66 TL hasar bedelinin davalıdan faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu sigorta poliçesine göre ...A.Ş."nin daini mürtehin sıfatına sahip bulunduğunu, davacı tarafın bankanın muvafakatını almadan bu davayı açamayacağını, bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda araştırma raporunun olumsuz çıkması üzerine teminat dışında kalan zararlar olduğundan dolayı ödemenin yapılmadığını, sigortalı ..."ın ehliyetine 5 yıl süreyle alkolden dolayı el konulduğunu, olay günü aracın sabah 05:15 saatlerinde ne şekilde olay yerinden çekildiğinin belirlenemediğini, emniyete herhangi bir kaza ihbarı yapılmadığını, aracı aslında ...değil davacının kullandığını, ... müvekkili şirkete hitaben yazdığı beyanlarda çelişkiler olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının müracatı üzerine aracın kasko sigortasını düzenleyen davalı şirket tarafından hasar dosyası oluşturulduğu, ekspertiz raporuna göre araçta 71.594,66 TL zarar meydana geldiği, herhangi bir gerekçe göstermeksizin bu zararın davacıya ödenmediği, yargılama aşamasında davalı şirketin şöfor değişikliği nedeniyle ödeme yapılmadığını belirttiği, davacının ehliyetinin beş yıl süre ile alıkonulduğu, tanıkların ve tutanak tanıklarının anlatımlarına göre; şöfor değişikliği iddiasının ispatlanamadığı gibi tutanak tanığı ..."in açık beyanıyla sürücü değişikliğine ilişkin bir durumun bulunmadığı, güvenlik kamera kayıtlarının bulunmaması nedeniyle davalı vekilinin bu yöndeki iddialarının denetlenemediği, davalı şirketin şöfor değişikliği iddiasını hiçbir şekilde ispatlayamadığı, hasar miktarı konusunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı, hasarın teminat kapsamı içinde olup, davalı tarafından makul bir gerekçe ile ödenmediği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme tarafından verilen hüküm aleyhine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, başvuru sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde;
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
TTK"nun 1456/1. maddesinde "Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder" düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise "Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir" düzenlemesine yer
verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Dairemiz yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Somut olayda davacıya ait aracın trafik kaydında dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı "Türkiye İş Bankası AŞ. Organize Sanayi Şubesi"nin" tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı konusu ilk derece mahkemesi tarafından araştırılmamış ise de bu eksiklik Bölge Adliye Mahkemesi tarafından giderilmiştir. İlgili banka 19.02.2018 tarihli cevap yazısında "tazminat bedelinin dain-i mürtehin sıfatıyla bankamıza ödenmesi kaydıyla muvafakat ediyoruz" demiştir. Bankanın bu beyanının muvafakat olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Zira banka şartlı bir şekilde
muvafakat beyanında bulunmuştur. Hal böyleyken dain-i mürtehinin muvafakat vermiş olduğu kabul edilemeyeceğinden yukarıda açıklanan sebeplerle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.