
Esas No: 2016/8346
Karar No: 2017/3948
Karar Tarihi: 10.07.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8346 Esas 2017/3948 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.01.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... İhr. İth. Gıda Tar. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ..., davalılar ... Besin Mad. San. ve Tic. A.Ş. v.d. vekili Av... ile diğer temyiz edenler vekili Avukat ...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen dava da davacılar, kayden paydaş oldukları 122 ada 170, 171, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığını ve herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Asıl davada davalılar, ...ler Gıda şirketlerin ticari faaliyetlerini ...de değil .."de gerçekleştirdiğinden taşınmazların kullanılmasının söz konusu olmadığını, ... şirketinin ise 170 parsel sayılı taşınmazı şirket ortağı ve taşınmazda paydaş olan ..."in muvafakati ile kullandığını, 2009 yılı Mart ayından sonra kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; asıl ve birleştirilen davada ... İhracat şirketi, 170 parsel sayılı taşınmazın küçük bir bölümünü kullandığını, şirket yetkilisi olan dava dışı ...t"in anılan taşınmazda 1/4 oranda paydaş olduğunu ve kullanılan kısmın anılan paydaşın payına isabet ettiğini, 171 parsel sayılı taşınmazın küçük bir kısmını kullandığını, kurucu ortak ..."ün anılan taşınmazda paydaş olduğunu, kullanılan bölümün de adı geçenin payına isabet ettiğini, 5 ve 6 sayılı parselleri ise kullanmadığını savunmuş; birleştirilen davada davalı ... 1.12.2007 tarihinde ticari faaliyetini sona erdirdiğini, bu tarihten sonra paydaş olduğu çekişme konusu 5, 6 ve 170 sayılı parselleri kullanmadığını, 171 parsel sayılı taşınmazda ise zaten kullanımı olmadığını belirterek birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar veriliştir.
Çekişme konusu 122 ada 170 parsel sayılı taşınmazda ... ile ...’in 1/4’er, 122 ada 171 parsel sayılı taşınmazda ...’in 1/3, 122 ada 5 parsel sayılı taşınmazda ... ile ...’in 1/3’er, 122 ada 6 parsel sayılı taşınmazda ise ... ile ...’in 1/3’er paydaş oldukları kayden sabittir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleştirilen davada ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Asıl davada davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Asıl ve birleştirilen davada davalı ... İhracat şirketinin temyiz itirazlarına gelince, öteki temyiz itirazları yerinde değilse de hüküm altına alınan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisile yasal faiz hükmedilmesi gerekirken ticari faiz hükmedilmesi doğru değildir.
Birleştirilen davada davalı ...’nın temyiz itirazına gelince, eksikliğin tamamlanması suretiyle getirtilen kayıtlardan, davalının 31.12.2007 tarihi itibariyle ticari faaliyetini sonlandırdığı anlaşılmakla bu hususun değerlendirmeye alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Ayrıca, asıl davada davacı ..., davalı ...ler Besin ve ...ler Gıda şirketleri açısından davadan feragat etmiş olup, davacının anılan davalılar yönünden, davadan feragata ilişkin beyanının HMK"nın 307 ve 311 maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmakla; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu"nun 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK"nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan davadan feragat bakımından hüküm verme yetkisi, hükmü veren mahkemeye ait olduğundan, bu konuda da bir karar verilmek üzere hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.