Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 4. maddesine göre, takip hangi icra dairesinde başlamış ise,  bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Anılan bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. İİK"nun 79 ve 360. maddelerindeki koşulların oluşması halinde uygulanması, bu konudaki yetki kuralının istisnalarıdır (HGK"nun 30.03.2005, 2005/12-178 Esas, 211 Karar sayılı kararı).
Somut olayda; Ankara 22. icra müdürlüğünün 2009/698 sayılı takibi sonucunda Mersin 8. icra müdürlüğüne talimat yazılarak taşınmazın satışı istenmiş, talimat icra müdürlüğünce, satışın 17.12.2010 ve 27.12.2010 tarihlerinde yapılmasına karar verilmiştir. Henüz ihale yapılmadan, borçlu vekili Mersin İcra Hukuk mahkemesine başvurarak tüm tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının iptali ile satışın durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece istem kabul edilmiştir.
 Talimat icra dairesi (Mersin icra dairesi), asıl icra müdürlüğünün (Ankara İcra Müdürlüğü) talimatı ile bağlı olup, bunun dışında başka bir işlem yapamaz. Bir başka anlatımla; Mersin icra müdürlüğü, Ankara icra müdürlüğünün satışa yönelik talimatını uygulamakla görevli olup, henüz ihale yapılmadan bu aşamada tebligatların usulsüzlüğü ve satışın durdurulmasına ilişkin şikayetlerin asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılması gerekir. Bu durumda   borçlunun şikayetlerini incelemeye yetkili merci, takibin yapıldığı Ankara İcra Mahkemesidir.
O halde mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın talep halinde yetkili Ankara İcra Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.