12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/9855 Karar No: 2011/26258
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/9855 Esas 2011/26258 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/9855 E. , 2011/26258 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/03/2011 NUMARASI : 2009/1022-2011/261
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.’nun 170/4. maddesinde itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; dayanak çek hamiline düzenlenmiş olup, çekin arkasında ilk cironun M.... K... Y...."a ait olduğu, onun cirosu ile K. Y."a, daha sonra .. San. Tic. Ltd. Şti."ne, en son takip alacaklısı bankaya geçtiği anlaşılmaktadır. Alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu kabul edilebilmesi için borçlu ile doğrudan ilişki içinde olması gerekir. Çeki, üç cirantadan sonra teslim alan banka, imzanın keşideciye ait olup olmayacağını bilebilecek durumda değildir. Öte yandan TTK."nun 726. maddesine göre, hamilin, cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakkı ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrayacağından, takip alacaklısı bankanın zamanaşımı süresi kısa olan çeki bir an evvel takibe koyması ağır kusurlu olduğunu göstermez. O halde mahkemece alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.