16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4106 Karar No: 2018/4832 Karar Tarihi: 04.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4106 Esas 2018/4832 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen 16. Ceza Dairesi 2018/4106 E. ve 2018/4832 K. numaralı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği bildiriliyor. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenmiş ve gereğinin düşünüldüğü belirtilmiştir. Sanığın temyiz başvurusu yasal süreden sonra yapılmıştır ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili verdiği iptal kararı infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, yargılama sürecindeki işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilmiştir. Hüküm, temyiz davasının esastan reddiyle onanmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/4106 E. , 2018/4832 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanığın yasal süresinden sonra temyiz başvurusunda bulunduğu belirlenerek sanık müdafiinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.