12. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3261 Karar No: 2017/8355 Karar Tarihi: 30.05.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/3261 Esas 2017/8355 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2017/3261 E. , 2017/8355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının, borçlu-lehtar ... yönünden yapmış olduğu temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyiz edenin sıfatına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının, borçlu ..."a yönelik temyiz itirazlarının reddiyle borçlu ... yönünden usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 2- Alacaklının, düzenleyen borçlu ... yönünden yapmış olduğu temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı, borçlular ... ile ... vekilince icra mahkemesine yapılan başvuruda, sair itiraz ve kambiyo şikayetinin yanında zaman aşımı itirazında da bulunulmuş, mahkemece; zaman aşımı süresinin 30/10/2015 tarihinde dolduğu gerekçesiyle 02/11/2015 tarihinde başlayan takibin iptaline karar verilmiştir 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778/1-h maddesinin atfı ile zaman aşımına dair aynı Kanunun 749/1. maddesi, bononun niteliğine aykırı düşmedikçe bonolar hakkında da geçerlidir. Söz konusu madde; “Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmünü, yine 778/1-i maddesinin atfı ile bonolar hakkında da uygulanması gereken “sürelerin hesaplanması” başlıklı TTK.nın 753.maddesi de, “(1) Kanunun bu kısmında veya poliçede gösterilen süreler hesap edilirken, bunların başladığı gün sayılmaz” hükmünü içermektedir. Buna göre; bonoyu düzenleyene karşı yapılacak takiplerde zaman aşımı süresi, vadeden itibaren 3 yıldır. Ancak bu süre hesaplanırken vade günü hesaba katılmayacaktır. Yapılan açıklamalar ve mevzuat hükümleri çerçevesinde, icra takip dosyasının ve takibe dayanak bononun incelenmesinde; bononun vade tarihinin 30/10/2012 günü olduğu, zaman aşımı süresi hesap edilirken vade günü sayılmayacağına göre, zaman aşımı süresinin 31/10/2012’de başladığı, 3 yıllık sürenin son gününün 31/10/2015 tarihi olduğu, 31/10/2015 günü Cumartesi’ye denk gelmekle bonoyu düzenleyen (keşideci) açısından zaman aşımının 02/11/2015 tarihinde dolacağı, 02/11/2015 günü alacaklı tarafından takip başlatılmakla zaman aşımının kesildiği ve yasada öngörülen (3) yıllık zaman aşımı süresinin bonoyu düzenleyen borçlu ... yönünden dolmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, bonoyu düzenleyen borçlu ...’ın zamanaşımı itirazının reddi ile sair itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının borçlu ... yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.