11. Hukuk Dairesi 2015/15169 E. , 2017/2573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2014/132-2015/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kimyasal ürün üretimi ve satışı ile faal olduğunu, ürünlerinin ISO, TSE kalite belgesi bulunduğunu ve "..." ibareli 198871 nolu marka sahibi olduğunu, davalının ürünlerinde markasını kullandığını, 48. Hudut Tugay Komutanlığı ... ... adresindeki birliğe açılan ihalede "..." markasını taşıyan ürün verdiğini, bunların kalitesiz, vasıfsız ürünler olduğunu, markanın itibarını zedelediğini, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek 30.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı olan ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, temizlik ürünleri faaliyetini gösterdiğini, ihalelerle iş aldığını ve ürün sattığını, ileri sürülen 03/06/2014 tarih 2014/53421 kayıt numaralı ihaleyi aldığını, 17 kalem temizlik ürünü olduğunu ve ürünleri kaynağını belirttiği firmalardan temin ederek faturası ile sağladığını, faturayı cevap dilekçesine eklediğini, bunlar sahte bile olsa kendisinin bilemeyeceğini, müvekkiline husumet düşmediğini ve davacının maddi zararının kaynağını açıklamadığını, istenen manevi tazminatın da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, markaya tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, davalının davacı adına tescilli olan "..." ibareli 198881 nolu 1, 3, 5, 25. sınıflarda korunan markayı kullanarak ihaleyi kazanmak suretiyle satışını yaptığı ürünlerde kullandığı, bu durumun anılan kurumun cevap yazısı ve yaptırılan teknik inceleme ve bilirkişi raporu ile kanıtlandığı, davacının talebi doğrultusunda MarkKHK 66/a maddesi uyarınca davacıya ait ticari defter ve belgelerin tecavüze konu ürün bazındaki verilerini esas almak suretiyle ürün bazındaki genel giderlerde düşülmek suretiyle yoksun kalınan kârı 12.737,34 TL olarak hesaplandığı, MarkKHK"nın 62. maddesi uyarınca davacının ayrıca manevi tazminat isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın ve 12.737,34 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemenin gerekçeli kararı 06/10/2015 tarihinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ise 13/11/2015 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 25/11/2015 tarihinde yasal süresinden sonra sunduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmiştir. HUMK 432/4. maddesine göre yasal süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/03/1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bu konuda karar verebileceğinden, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava marka tecavüzü ve haksız rekabet nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından ihale ile jandarma komutanlığına teslim edilen 17 kalem üründen 2 kaleminin davacıya ait markayı taşıyan taklit ürün olduğu, jandarma komutanlığı cevap yazısından da anlaşılmakta olup, mahkemece 556 sayılı KHK 66/a bendi uyarınca sadece taklit markayı taşıyan 2 kalem ürün dikkate alınarak tazminat hesabı yapılması gerekirken ihale ile teslim alınan tüm ürünler bakımından tazminat hesabı yapılan bilirkişi raporuna göre maddi tazminata hükmedilmesi ve bu tutarın da dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat takdir edilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının süreden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 02/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.