10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4010 Karar No: 2018/7071 Karar Tarihi: 19.09.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4010 Esas 2018/7071 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/4010 E. , 2018/7071 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile ... Başkanlığı adına Av. ... arasındaki dava hakkında ... 8. İş Mahkemesi’nden verilen 17.11.2016 günlü ve 2014/683-2016/278 sayılı hükmün, istinaf isteminin ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 22.02.2017 tarih 2017/124-2017/160 sayılı kararı ile reddine karar verilmiş, temyiz istemi üzerine, söz konusu hüküm, Dairemizin 15.05.2018 tarih ve 2017/2452-2018/4706 sayılı ilâmı ile onanmıştır. Davacı vekili tarafından maddi hata nedeniyle kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 1-Davacı vekilinin, dosya temyiz aşamasında iken davasından feragat ettiği anlaşılmakla, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde, anılan kararın onanmasına dair Dairemizin 15.05.2018 tarih ve 2017/2452-2018/4706 sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Dava dosyasının esas yönünden incelenmesinde, I-İSTEM: Davacı, borçlanma başvurusunun sonuçlandırma zorunluluğunun tespitini istemiştir. II-CEVAP: Davalı Kurum, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili, hak kaybı yaşandığından bahisle, kararın bozulmasını istemiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ila 312. maddelerinde (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91 ila 94. maddelerinde) düzenlenmiştir. Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz temyiz Dairesince görüşülmeyen bir karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür. Hakim, gördüğü davada tahkikatı bitirip hüküm kurduktan sonra davadan elini çekmiş olur ve kural olarak dava sonunda verilen karar temyiz edilip bozulmadan ve bu suretle yargılamaya yeniden başlanmadan davanın esası ile ilgili hiç bir karar veremez. Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olduğundan, hakim karar verdikten sonra dahi belgelendirilen feragat üzerine davanın bu nedenle reddine karar verebilir ise de, Yargıtay uygulamalarında (örneğin Hukuk Genel Kurulunun 21.10.1981 gün 1981/2-551, 1981/683 ve 2.6.1982 günlü 1982/376-547 sayılı kararları ile 11.4.1940 gün ve 1939/15-1940/70 sayılı tevhidi içtihat kararının gerekçesinden esinlenen uygulama) hüküm temyiz edildikten sonra vaki feragat üzerine mahkemece kendiliğinden bir karar verilmeyerek Yargıtay"ın bu konuda (feragat konusunda) mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına dair verilecek kararından sonra ancak dosyayı ele alabilir ve feragate dayanarak davayı reddedebilir. Bu itibarla; somut olayda temyiz aşamasında davadan feragat edildiği açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.