Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1448
Karar No: 2017/2569
Karar Tarihi: 02.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1448 Esas 2017/2569 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1448 E.  ,  2017/2569 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2014/237-2015/36 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili tarafından sigortalı olan emtiaların 13/06/2009 tarihinde taşınmak üzere taşıyıcı davalı Şirket"e ait ve ... idaresindeki ... plakalı araca yüklendiğini, söz konusu aracın saat 11:00 sularında yolun sağında 1 metre derinliğindeki kanala sağ tekerleğinin düşmesi ile sağ yanına doğru kayalık tepeye yattığını ve emtianın hasar gördüğünü, araç sürücüsü ..."in KTK 56/1a maddesini ihlal ile kazaya sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazadan dolayı hasar dolayısı ile zarar görene 17/12/2009 tarihinde 4.890,00 TL hasar tazminatının ödendiğini, TTK 1472. maddesi gereğince halefiyet yetkisine haiz sigorta bedelini ödeyen müvekkilinin poliçe kapsamında ödemiş olduğu 4.890,00 TL"nin tahsili için ... 32. İcra Müdürlüğü"nün 2010/25094 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, başlatılan takibe davalının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davacı yararına %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın yetkisiz icra müdürlüğünde takip yaptığını, davanın da yetkisiz icra dairesinde açıldığını, müvekkilinin kusuru olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı Şirket"in adresinin ... olduğu, davalı Şirket"in adresinin ... ... olduğu, davaya konu haksız fiilin de mahkemenin yargı alanı dışında bulunan ... - ... Karayolu üzerinde meydana geldiği, her üç adresin de mahkemenin yargı alanı dışında bulunduğu, bu nedenlerle mahkemenin ve ... İcra Daireleri"nin yetkisiz olduğu, davalı tarafın hem icra dosyasında hem de dava dosyasında yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ..
    1- Dava, emtia nakliyat sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine hem esas ve hem de yetki yönünden itiraz ettiği gibi mahkemenin de yetkili olmadığını ileri sürdüğü gerekçesiyle takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    Ancak, itirazın iptali davasının görülebilmesinin öncelikli koşulu, başlatılan icra takibinde borçluya ödeme emrinin tebliği ve borçlunun süresinde ve usulüne uygun biçimde ödeme emrine itirazda bulunmasıdır. Bu husus bir dava şartı niteliğindedir. Diğer bir yandan da, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisi ile birlikte açılan davada mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, HMK"nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir. İncelenen takip dosyasında, borçlu şirket vekilinin 16.1.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrine "ıttıla" ettiklerinden bahisle borcun esasına ve zamanaşımına ilişkin itirazda bulunduğu, 10.9.2014 tarihli itiraz dilekçesinde ise, ödeme emrinin ikinci kez kendilerine "tebliğ edildiğinden" söz ederek, hem borcun esasına ve hem de icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu gözlenmiştir. Takip dosyasında davalı borçlu şirkete üç ayrı tarihte ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, ilk iki tebliğ işleminin gerçekleştirilemeyerek tebligatın bilatebliğ iade edildiği, en son 25.6.2014 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca çıkarılan tebligata ilişkin tebliğ evrakının ise dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı borçlu şirket vekilinin 10.9.2014 tarihli dilekçe ile takip dairesinin yetkisine vaki itirazının süresinde olup olmadığı belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan, davadışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki sözleşme ilişkisi ihtilafsız olmakla, yasal halefiyete dayalı olarak sigortacı tarafından girişilen icra takibi ve dava süreçleri bakımından söz konusu sözleşme hükümleri uyarınca değerlendirme yapılması gerekirken, davanın haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş olması da doğru değildir.
    Şu halde, yukarda açıklanan hususlar gözden kaçırılmak suretiyle yetersiz ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olması yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi