Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/5285 Esas 2016/604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5285
Karar No: 2016/604
Karar Tarihi: 27.01.2016

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/5285 Esas 2016/604 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2014/5285 E.  ,  2016/604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Cep telefonu bayii işleten sanığın, katılan adına iki adet sahte cep telefonu hattı abonelik sözleşmesi düzenlediğinin iddia olunması, sanığın nüfus cüzdanı aslı olmadan abonelik sözleşmesi düzenlemediğini, ibraz edilen nüfus cüzdanına göre işlem yaptığını, nüfus cüzdanının sahte olup olmadığını anlamasının mümkün olmadığını savunarak yüklenen suçu kabul etmemesi, katılanın 15.06.2010 tarihinde ikametgahından yapılan hırsızlık olayında nüfus cüzdanının da çalındığını beyan etmesi ve suça konu abonelik sözleşmeleri ekindeki nüfus cüzdanı fotokopisinden, sözleşme düzenlenirken ibraz edilen nüfus cüzdanının katılana ait olmasına rağmen üzerindeki fotoğrafın katılana ait olmadığının fotoğraf değişikliği yapıldığının belirlenmesi karşısında, savunmanın aksini kanıtlar nitelikte ve sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiği yönünde mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2- 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, dosyada fotokopisi bulunan sözleşmelerin aynı tarihli olduğu anlaşılmakla, tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ancak belge sayısının çokluğuna göre 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılabileceği gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
    3- Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında ve uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.