21. Hukuk Dairesi 2014/22721 E. , 2015/7815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisi .... adına diğer davacı işverenler tarafından 04/01/1993-30/04/2002 tarihleri arasında hizmet süresi karşılığı olarak Kurum veznesine yersiz yatırılan prim tutarlarının yasal faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı işverenlerin temyiz itirazlarının reddine,
2- ...ve sigortalının mirasçıları olan davacıların temyizine gelince;
Dava, davacılardan sigortalı ... mirasçıları ile diğer davacı işverenlerin sigortalı adına 04.01.1993-30.04.2002 tarihleri arasında hizmet süresi karşılığı olarak Kurum veznesine yersiz yatırılan toplam 18.905,48.-TL prim tutarının 4" er aylık dönem sonlarından itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda istemin hükümde yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında, dava konusu yersiz ödenen primlerin iadesi olmayıp 506 sayılı Yasa 71. Madde kapsamında mirasçılara toptan ödeme olduğu, ödenen primler ise gerçek çalışmaya dayanıp işverenlerin primlerin iadesini talep hakkı olmadığı halde maddi yanılgı sonucunda 506 sayılı Yasanın 84. Maddesi kapsamında yersiz ödenen primlerin iadesi kabul edilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan iadeye konu sigortalı ve işveren prim paylarının miktarı, Kurumca bildirilen miktarların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespiti açısından söz konusu yasal düzenlemeler gözetilerek denetime elverişli bilirkişi raporu almak, 506 SY nın 84.maddesi uyarınca sigortalılara geri verilecek primler için faiz ödenemeyeceğini gözetmek ve sonucuna göre karar vermek gerektiğinden sözedilmiş ise de bozma ilamı bu yönüyle maddi yanılgıya dayalı olduğundan ve kamu düzenine tabi işlerde hatalı bozma kararına uyma karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından işveren olan davacılar lehine bir sonuçta doğurmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 23.10.2002 gün Esas 2002/10-895 Karar 2002/838 ve 1.7.2003, 21.425-441 sayılı kararları da bu yöndedir.
Uyuşmazlık, davacının sigortalının ve işverenlerin ödediği primleri hak sahibi olarak toptan ödeme şeklinde geri alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı açıkça 506 sayılı Yasa"nın 71.maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 36.maddesi ve 5510 sayılı Kanunun Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 67.maddesinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Yasa"nın 71. maddesinde; “Ölen sigortalının hak sahibi kimselerinden hiç biri bu kanuna göre Ölüm Sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır:I - Ölen sigortalının kendisinin ve iş verenlerinin ödedikleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri toplamının:A) Dul eşine %50"si, toptan ödeme alacak durumda çocuğu bulunmayan dul eşine %75"i,C) 18 yaşını veya ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış yahut yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul bulunan (...) çocuklarla evli olmayan kız çocukların her birine %25"i,babaları arasında evlilik bağlantısı bulunmayanların her birine %50"si,Toptan ödeme şeklinde verilir.II - Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocukları, yapılacak toptan ödemeden yukarda belirtilen esaslara göre yararlanırlar.III - Hak sahibi eş ve çocuklara yapılacak toptan ödemelerin toplamı, toptan ödenecek miktarı geçemez. Bu sınırın aşılmaması için, gerekirse, hak sahibi kimselerin hisselerinden orantılı olarak indirmeler yapılır.IV - Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına yapılacak toptan ödemelerin toplamı, toptan ödenecek miktardan aşağı olursa, artanı, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına verilir. Ancak, bunların herbirinin hissesi %25"i geçemez.V - Yukarıki esaslara göre toptan ödeme yapıldıktan sonra kalıntı olursa, sigortalının ölümünden sonra doğacak çocukları ile nesebi düzeltilecek veya babalığı hükme bağlanacak çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.” hükmü düzenlenmiş olup 5510 sayılı Yasa"da da benzer bir düzenleme 36.maddede getirilmiştir. Buna göre; “ 4.maddenin (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda ölüm tarihi esas alınmak sureti ile 31.maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34.madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir...”.
506 Sayılı yasanın 71. Maddesinde ölen sigortalının hangi yakınlarının toptan ödemeye hak kazanacağı ve bu kimselere hangi oran ve koşullarla toptan ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. 5510 sayılı Yasa"nın 34.maddesinde de “ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığı altında kimlerin hangi oranda ölüm aylığı alacağı düzenlenmiş olup, sigortalının çocukları hakkında 34.maddenin (b) bendinde; “ bu Kanun"un 5.maddesinin 1.fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeni ile gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 1)18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, 2) Kurum Sağlık Kurulu raporu ile çalışma gücünü en az %60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya 3)yaşları ne olursa olursun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızların her birine %25 i” oranında aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
12.05.2010 tarihli, 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca çıkarılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin hak sahiplerinim ölüm aylığından yararlanma şartlarını düzenleyen 60.maddesine göre; “ölüm aylığı, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen durumda iken ölen sigortalının, a) Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağı bulunan eşine, b) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 1) 18 yaşını, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,
2) Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az %60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklarına, 3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocuklarına, c) Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan; 1)Artan hissenin bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına, 2)Artan hisseye bakılmaksızın, bu bendin bir numaralı alt bendindeki şartları taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına,
Kanunun 34 üncü maddesindeki esaslar dâhilinde ölüm aylığı bağlanır.”
506 sayılı Yasada hak sahiplerinin kimler olduğu tanımlanmış, ancak 5510 sayılı Yasada ve yönetmelikte “hak sahibi” sıfatı bakımından genel bir tanım verilmiş, ayrıca her iki yasada da sigortalının ölüm halinde salt toptan ödeme yapılacak hak sahiplerinin kimler olduğu ayrıca belirtilmemiştir. Bu sebeple sigortalının ödediği primlerin toptan ödeme şeklinde geri verilmesi halinde hak sahibi olanlar, sigortalının ölümü halinde ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanan kimselerle aynı olmalıdır.
Somut olayda sigortalının 23.08.1983-21.09.2004 tarihleri arasında toplam 4.060 gün 506 SY tabi, 18.08.1992-22.08.2002 tarihleri arasında 10 yıl 4 gün 1479 SY tabi hizmetinin bulunduğu, sigortalının mirasçılarına 01.10.2004 tarihinden itibaren 506 SY 66/ c maddesi uyarınca ölüm aylığı bağlandığı, Bağ-Kur ile çakışan SSK hizmetlerinin ölüm aylığı bağlanırken dikkate alınmadığı, anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; dava konusu 506 sayılı Yasa 84. Maddesi kapsamında yersiz alınan primlerin iadesine ilişkin olmayıp, bu primler gerçek çalışmaya dayandığından işverenlerin talep hakkı olmadığı gözetilerek, sigortalının mirasçılarına davacının bir kısım çalışmalarından ölüm aylığı bağlandığına göre bu ölüm aylığında dikkate alınmayan primlerin 506 sayılı Yasanın 71. ve 5510 sayılı Yasanın 31. maddesi kapsamında toptan ödeme ile iade edilmesi gerektiği, bu konuda öncelikle Kurumdan hak sahibi olan mirasçılar için iade oranları ile iade edilecek bedelin sorularak itirazı halinde tespiti için uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun ve davacı mirasçıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacılara iadesine, 09/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.