8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3079 Karar No: 2010/6062 Karar Tarihi: 13.12.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3079 Esas 2010/6062 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/3079 E. , 2010/6062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi
... ve ... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2009 gün ve 663/666 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R
Davacılar vekili, hükmen Hazine adına tescil edilen öncesi 94 parsel iken daha sonraki kadastro çalışmaları sonucu 372 ada 6 parsel olan taşınmaz üzerine tarafların ortak miras bırakanları ...’in bina yaparak uzun süre kullandığını, ölümü ile vekil edenlerinin de mirasçı olmalarına rağmen davalı tarafından dava konusu binayı kullanmalarına engel olunduğunu açıklayarak davalının elatmasının önlenilmesine, vekil edenlerinin zilyetlik haklarının tespiti ile korunmasına ve taşınmazda bulunan kiracıların tespiti ile kiralardan davacıların paylarına düşen miktarın belirlenerek davacılara ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazı Üsküdar 3. Noterliği tarafından düzenlenen 17.8.1993 tarih ve 49760 yevmiye numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi ile iktisap ettiğini, miras bırakan Şakir’in taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın TMK.nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulmasının gerektiği, bu tür davaların ise HUMK.nun 8/2-3 maddelerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görüldüğü gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 372 ada 6 parsel sayılı taşınmaz 18.7.1995 tarih 66 cilt nolu ve 16.1.1969 tarih 141 sıra numaralı tapu kayıtları uygulanarak 254.42 m2 yüzölçümlü, bahçe niteliğiyle 9.4.2000 tarihinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, tutanakda 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden bulunduğu açıklanmıştır. Davacılar vekili, tapuda dava dışı Hazine adına bahçe vasfı ile kayıtlı, öncesi 94 parsel olan 372 ada 6 parsel sayılı taşınmaza tarafların miras bırakanı babaları Şakir Demir tarafından evvelce bina yaptırıldığını, bu binanın Şakir’in ölümünden sonra yıkılarak 10.12.2005 tarihinde ölen anneleri Perihan Demir tarafından altı dükkan, üzerinde daireler bulunan yeni bir bina yaptırıldığını, ölene dek tüm mirasçılar tarafından kullanılırken ölümünden sonra davalının, davacıları binaya sokmadığını açıklayarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Dava dilekçesi kapsamı ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre, uyuşmazlık, zemine ilişkin olmayıp, üçüncü kişiye ait arsa üzerinde yapılan binaya ilişkindir. Bu bakımdan dava, TMK.nun 683. maddesi gereğince ayni hakka dayalı olarak açılan, tarafların ortak miras bırakanlarınca inşa edilen binaya davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi davası olarak nitelendirilip toplanan deliller değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken nitelemede hataya düşülerek Hazineye ait taşınmazla ilgili olarak tarafların mülkiyet hakkına dayanamayacakları, uyuşmazlığın TMK.nun 981.maddesi uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.