18. Hukuk Dairesi 2015/7900 E. , 2015/17517 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2013/237-2014/396
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak sayılı taşınmazların bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekilleri tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 01.12.2015 gününde temyiz edenlerden davacılar vekilleri geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun incelenmesinde; dava konusu taşınmazlardan 8460 m² yüzölçümlü 33 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 611,74 m² sine asfalt yol, (C) ve (D) harfi ile gösterilen 263,68 m² lik kısmına beton yaya yolu; 12.629,09 m² yüzölçümlü 140 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli 129,48 m² sine sokak yolu ve yaya kaldırımı, (E) harfli 67,16 m² sine beton yaya yolu; 2234,59 m² yüzölçümlü 142 parsel sayılı taşınmazın (F) harfli 148,56 m² sine beton yaya yolu yapılarak fiilen el atıldığının belirtildiği, mahkemece fiilen el atılan bu bölümlerin dışında kalan kısımların da yararlanmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle her üç parselin tamamının bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazlardan 33 ve 140 parsellerin imar planında 1.derecede arkeolojik sit alanına, 142 parselin ise kısmen yol, yeşil alan ve kısmen de temel eğitim alanına isabet ettiği, harita mühendisi raporunda da özellikle 142 parsel sayılı taşınmazdaki beton yaya yolunun keşif tarihinde mevcut olmadığı halde keşiften sonra yapıldığının belirtildiği dikkate alınarak; el atıldığı belirtilen bu kısımlara ne zaman, kim tarafından ne şekilde fiilen el atıldığı yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi ve gerektiğinde tanık ifadelerine de başvurulmak suretiyle ayrıntılı olarak belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar yeterince araştırılmadan eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması,
./..
-2-
2015/7900-17517
2-Dava konusu 33 ve 140 parsel sayılı taşınmazlar planda arkeolojik sit alanında kalmakta olup plandaki bu niteliğine uygun bir el atma bulunmadığından ve fiili el atmaların dışında kalan kısımlar yönünden proje bütünlüğünden söz edilemeyeceğinden bu kısımların yüzölçümü ve krokideki şekli de dikkate alındığında bilirkişi raporu ve krokisinde (A), (C), (D), (B) ve (E) harfi ile gösterilen yerlerin dışındaki bölümlerde davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararı ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10. fıkrasının "Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 03.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu"nda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır." hükmü uyarınca idari yargıda açılması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2.maddeleri uyarınca bu alanlara yönelik olarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının Geçici 6. maddesi gereğince kamulaştırmasız el atma davalarında da Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanacağı dikkate alınarak aynı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince arsalarda kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer tespiti gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan 36926 ada 8 parsel sayılı taşınmaz dava konusu taşınmazlar ile benzer özellikler taşımadığı gibi satış tarihinin 1995 olması nedeniyle aradan geçen uzun sürenin yanıltıcı sonuçlara götürebileceği de dikkate alındığında emsal alınan taşınmazın belirtilen tarihteki satışı dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde emsal olma niteliği taşımamaktadır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin dava konusu taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya değerlendirme tarihine yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
./..
-3-
2015/7900-17517
İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18. maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2013 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
4-Dava konusu taşınmazlardan 140 ve 142 parsel sayılı taşınmazların ifrazen geldiği 124 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 22.04.2010 tarihinde yolda kalması nedeniyle kamulaştırılması nedeniyle açılan İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/304 Esas 2013/137 Karar (Dairenin 2012/3069 Esas - 2012/3985 Karar sayılı) kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin dava dosyasında, 13.08.2010 değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza 1.121 TL/m² değer tespit edilmiş, temyize konu karara dayanak alınan bilirkişi kurulu raporunda ise 13.05.2013 olan dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlar için 9.415 TL/m² değer belirlenmiştir. Mahkemece, bu bedelin dava konusu taşınmazlar yönünden de güçlü delil niteliğinde kabul edilmesi ve arada çelişki oluşturmayacak şekilde değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmadan yüksek bedel belirleyen rapora göre hüküm kurulmuş olması,
5-Dava konusu taşınmazlardan sadece 140 ve 142 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tapu kaydında "1.derece sit alanında" kaldığı şerhi bulunduğundan ve 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında böyle bir şerh bulunmadığından 140 ve 142 parseller yönünden bu özelliği nedeniyle değer kaybı hesaplamak gerekirken bilirkişi kurulu raporunda 33 ve 140 parseller esas alınarak değer kaybı hesabı yapılması,
6-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması yerine maktu harç ve vekalet ücreti verilmiş olması,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden reddedilen miktar üzerinden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
./..
-4-
2015/7900-17517
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar ve davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa, davalıdan alınarak davacı taraflara verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Karşılaştırıldı A.Ç.