Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4333 Esas 2018/4811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4333
Karar No: 2018/4811
Karar Tarihi: 04.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4333 Esas 2018/4811 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir kişi, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm, istinaf başvurusu sonrası esastan reddedilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve yapılan incelemeler sonucunda hükümler onanmıştır. Kararda, sanığın ve sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (silahlı terör örgütüne üye olma)
- TCK'nın 53 maddesi (ceza sorumluluğu)
- TCK'nın 58/9 maddesi (mahkumiyet kararına karşı temyiz hakkı)
- TCK'nın 63 maddesi (ceza mahkumiyetinin sonuçları)
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi (terörizmin önlenmesi hakkındaki Kanun)
16. Ceza Dairesi         2018/4333 E.  ,  2018/4811 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Bölge Adliye Mahkemesi kararında suç tarihinin "19.09.2016" yerine “19.06.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın ve sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 04.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.