Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16585
Karar No: 2018/8442
Karar Tarihi: 02.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16585 Esas 2018/8442 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16585 E.  ,  2018/8442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 23.08.2012 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların murisi yaya ..."e çarptığını, aylarca tedavi görerek 18.01.2013 tarihinde vefat ettiğini, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacılar Ayişe ve Hayrettin"in müteveffanın anne-babası, Münevver ile Mesut"un kardeşleri olduğunu, davacıların murisin ölümü ile telafisi mümkün olmayan manevi zarara uğradığını, murisin Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Büro Yönetimi 1. Sınıf öğrencisi olduğunu, aynı zamanda özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmakta olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak davacılar Ayişe ve ... için 20.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacılar Ayişe ve Hayrettin için 50.000,00"er TL, Mesut ve Münevver için de 20.000,00"er TL manevi tazminatın davalı ... şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    .. ve ... yönünden olay tarihi olan 23.08.2012 tarihinden itibaren ve davalı ...yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 8.348,09 TL"sine gerçek kişi davalılar ... ve ... ile davalı ...yönünden ıslah tarihi olan 17.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı ... ve davacı ... için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın 23.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte gerçek kişi davalılar ... ve ..."den tahsiline, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL manevi tazminatın 23.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte gerçek kişi - davalılar ... ve ..."den tahsiline ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara
    uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminat miktarı tüm davacılar için çok az olup, daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
    3- Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; desteğin askere gideceği ve bu dönemde gelir elde edemeyeceği göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Destek, olay tarihinde 27 yaşında olup, dosya kapsamında bulunan üniversite kayıt belgesinde askerlik yaptığına ilişkin ibare bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece; askerlik vazifesini yerine getirip getirmediği araştırılarak sonucuna göre değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu andan, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da davadan önce başvuru yoksa dava
    tarihinde zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem/dava tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalı sürücü ve araç maliki yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi, davalı ... şirketi yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden dava tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.467,52 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi